46 Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında 6284 Sayılı Kanunda Düzenlenen Tedbir Kararları ve Zorlama Hapsi lülüğünün ihlali hususunda öncelikle yetkili makamların, mağdurun yaşamına yönelik gerçek ve yakın bir riskin bulunduğu hususunu bilip bilmediklerinin veya bilmeleri gerekip gerekmediğinin ortaya konulması, sonrasında ise böyle bir durumun bulunması halinde kamu makamlarının yetkileri çerçevesinde, kendilerinden beklenecek tedbirleri, alıp almadıklarının belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. (Fatma Güneş, B. No: 2016/8300, 3/6/2020) 144 Anayasa Mahkemesi, yaşam hakkının ihlaline dair yapılan iki adet başvurudan bir tanesi hakkında yaşam hakkının ihlaline dair karar verirken diğeri hakkında yaşam hakkının ihlal edilmediği kararını vermiştir. Anayasa Mahkemesi yaşam hakkına yönelik devletin negatif yükümlülüğünün kamusal bir yetkiyle güç kullanan kamu görevlilerinin kasten ve hukuka aykırı bir biçimde hiçbir bireyin yaşamına son vermeme ödevi olduğunu belirtirken, devletin pozitif yükümlüğünün ise bireyleri hem her türlü tehlikeye karşı korumayı hem de doğal olmayan ölüm olaylarının sorumlularının belirlenmesi, olayın tüm yönleriyle ortaya konulması ve gerektiğinde bu kişilerin cezalandırılması için etkili bir soruşturma yürütme yükümlüğünü içerdiğini belirtmektedir. Yaşam hakkının maddi boyutu devletin negatif yükümlüğünü ve yaşamı koruma yükümlülüğünü kapsamaktadır. Yaşam hakkının usul boyutu ise etkili soruşturma yapma yükümlülüğünü ifade etmektedir. Ceza soruşturmasını etkili bir şekilde yürütme yükümlülüğü kapsamında soruşturma makamlarının bütün delilleri tespit etmesi, soruşturma sürecinin kamu denetimine açık olması ve ayrıca ölen kişinin yakınlarının bu sürece gerekli ölçüde katılımlarının sağlanması gerekmektedir. Hukuk devleti ilkesi gereğince ceza soruşturmasının makul bir özen ve süratle yürütülmesi gerekir. Devletin bu usul yükümlülüğünü gerektiği şekilde yerine getirmesi, devletin negatif ve pozitif yükümlülüklerini gerçekten yerine getirip getirmediğinin tespit edilmesini sağladığından, negatif ve pozitif yükümlülüklerin güvencesini oluşturmaktadır. Bu bağlamda değerlendirilmesi gereken bir başka husus da derece mahkemelerinin yürüttükleri yargılamalarda sonuca varırken Anayasa’nın 17. Maddesine uygun bir derinlik ve özenle inceleme yapıp yapmadıklarının veya ne ölçüde yaptıklarının değerlendirilmesidir. 144 https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/ (e.t. 03.01.2024)
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1