54 Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında 6284 Sayılı Kanunda Düzenlenen Tedbir Kararları ve Zorlama Hapsi Anayasa Mahkemesi, 20.05.2021 tarihli Mustafa Karaca başvurusunda, zorlama hapsi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine dair karar vermiştir. Karara konu olayda, müştekinin başvurucunun, kendisine yönelik şantaj, cinsel taciz, hakaret ve tehdit içerikli mesajlar, fotoğraf ve videolar gönderdiğine dair iddiasıyla suç duyurusunda bulunması üzerine, mahkeme başvurucu hakkında 6284 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca altı ay süreyle geçici tedbir kararı verilmesine hükmetmiştir. Başvurucunun tedbir kararına aykırı davranması üzerine müştekinin talebi ile mahkeme, 6284 sayılı Kanun’un 13. maddesi uyarınca başvurucu hakkında yedi gün zorlama hapsine hükmetmiştir. Başvurucu, Aile Mahkemesince verilen zorlama kararı nedeniyle, kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu kararda, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ancak, Anayasa’nın 19. maddesinde düzenlenen durumlardan birinin varlığı durumunda kısıtlanabileceğini ve bu durumlardan birinin de bir mahkeme kararının veya kanunda düzenlenen bir yükümlülüğünün gereği olduğunu belirtmiştir. Buna göre kişinin bir mahkeme kararının gereği olarak tutulması için, mahkeme kararından ve mahkeme kararının gereklerini yerine getirmemenin sonuçlarından usulüne uygun bir şekilde haberdar edilmesi gerekir. Mahkeme tarafından verilen tedbir kararında, kişinin karara uymaması halinde zorlama hapsine karar verileceğine dair ihtara yer verilmesi ve bunun kişiye tebliğ edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Anayasa Mahkemesi zorlama hapsinin, mahkeme tarafından verilen tedbir kararına uyma yükümlülüğünün yerine getirilmesini zorlayan ve yükümlülühâkim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal (…)[14] ve savaş hallerinde uzatılabilir. Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir. Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir. Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir. Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir.”
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1