61 TBB Dergisi 2024 (171) Dilan CAN BAYHAN Anayasa Mahkemesi’ne, koruyucu ve önleyici tedbir kararlarına ilişkin yapılan kırk sekiz başvurunun otuz üç tanesi gerekçeli karar hakkının ihlaline ilişkindir. Bu başvuruların otuz bir tanesinde ihlal kararı verilirken, iki tanesinde ihlalin olmadığına dair karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi yapmış olduğu değerlendirmelerde, koruyucu tedbir kararı verilirken delil ve belge aranmayacağı kanunda düzenlendiğinden gerekçe bulunmasına gerek olmasa dahi, önleyici tedbir kararı verilirken şiddete maruz kalındığına veya şiddete maruz kalma tehlikesinin bulunduğuna dair olguların bulunması gerektiğini belirtmektedir. Bu kapsamda derece mahkemelerinin, önleyici tedbir kararı verirken aciliyet unsuru bulunduğundan dolayı, şiddetin varlığına dair kanaatin nasıl oluştuğuna yönelik açıklama yapılmasına dair daha esnek bir yaklaşım benimsemesi kabul edilirken, bu karara yapılan itirazı inceleyen itiraz mercinin, aciliyet unsuru ortadan kalktığı için, tedbir kararının yerindeliğinin beyan ve deliller ışığında hak ve menfaat dengesi gözeterek değerlendirmesi gerektiğini belirtmektedir. Anayasa Mahkemesi, yaşan hakkına yönelik yapılan iki başvurudan bir tanesinde ihlal kararı verirken diğerinde ihlal olmadığına yönelik karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi, yaşam hakkına yönelik yapmış olduğu değerlendirmelerde, kamu makamlarının şiddet mağduruna yönelik gerçek ve yakın bir risk bulunduğundan haberdar olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, kamu makamlarının söz konusu riskten haberdar olması halinde ise şiddetin önlenmesine dair gerekli adımlar atılması gerektiğini belirtmektedir. Şiddet mağdurunun hayatına yönelik gerçek ve yakın bir riskin mevcut olduğunu bilen kamu makamlarının, mağdurun korunmasına yönelik elverişli tedbirleri almak ve bu tedbirleri etkili bir biçimde uygulama yükümlülüğü altında olduğunu ifade etmektedir. Anayasa Mahkemesi, maddi ve manevi varlığın korunması hakkına yönelik yapılan iki başvuruda da ihlal kararı vermiştir. Bu başvurulardan K.Ş. kararında (K.Ş., B. No: 2016/14613, 17/7/2019), başvurucunun işyerinin değiştirilmesine dair talebinin kabul edilmemiş olması nedeniyle, A.Z.Ö. (A.Z.Ö., B. No: 2014/546, 19/12/2017) kararında ise verilen tedbir kararının ivedi bir biçimde yerine getirilmemesi nedeniyle ihlal kararı vermiştir. Anayasa Mahkemesi, özel ve aile hayatına saygı hakkına yönelik yapılan iki başvuruda ise ihlal olmadığına yönelik karar vermiştir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1