Türkiye Barolar Birliği Dergisi 172.Sayı

121 TBB Dergisi 2024 (172) Yaprak ÖNTAN Bu itiraz ağır ceza mahkemesince reddolunur ve dosya, yer yönünden yetkili olduğu gerekçesiyle yine bu ağır ceza mahkemesinin yargı çevresindeki farklı bir yer asliye ceza mahkemesine gönderilecek olursa, bu ikinci asliye ceza mahkemesinin de yer yönünden yetkisizlik kararı vermesi Kanun’a göre mümkün gözükmekteyse de bu karara itiraz edilmesi pratik açıdan değerlendirildiğinde son derece ilginç bir duruma yol açacaktır. Şöyle ki, yer yönünden yetkisizlik kararına yapılan itiraz üzerine dosya kendisine gönderilen asliye ceza mahkemesinin de yer yönünden yetkisizlik kararı vermesi halinde, bu karara yapılan itirazı, ilk yer yönünden yetkisizlik kararına yapılan itirazı inceleyen, bu itirazı reddeden ve böylelikle ikinci yetkisizlik kararını veren asliye ceza mahkemesini yetkili gören aynı merci; yani asliye ceza mahkemelerinin yargı çevresi içerisinde bulundukları ağır ceza mahkemesi inceleyecektir. Bu ağır ceza mahkemesinin yapılan itirazı reddetme ihtimali son derece düşüktür. Zira ilk yetkisizlik kararına yapılan itirazı reddederek dosyanın gönderildiği asliye ceza mahkemesinin yetkili olduğuna işaret eden ağır ceza mahkemesi, bu mahkemece verilebilecek olan yetkisizlik kararının yerinde olmadığına önceden işaret etmiş olacağından, ikinci yetkisizlik kararına yapılan itirazı da kabul edecektir. Görüldüğü üzere, aynı ağır ceza mahkemesinin yargı çevresindeki iki farklı yer asliye ceza mahkemesinin yer yönünden yetkisizlik kararlarına yapılan itiraz, aynı ağır ceza mahkemesince incelendiğinden işlevsiz hale gelmektedir. Dahası bu mekanizma sakıncalıdır. Aynı ağır ceza mahkemesinin yargı çevresinde bulunan farklı yer asliye ceza mahkemeleri bakımından işlevsiz olduğu belirtilen itiraz kanun yolu, yer yönünden yetkiye ilişkin bir uyuşmazlık çıkması ihtimalini imkansıza yakın kılması bakımından sakıncalıdır.32 İtiraz mekanizması öngörülmeseydi tek seferde ve kesin olarak bölge adliye mahkemesince çözümlenecek olan uyuşmazlığın, itiraz kanun yolunun öngörülmesi nedeniyle ortaya çıkması ihtimali son derece düşüktür ve her iki yetkisizlik kararına yapılan itirazları aynı merciin değerlendirecek olması yerinde değildir. 32 Aynı yönde bkz. Şahin/Göktürk, s. 246. CMUK dönemi bakımından da yetkisizlik uyuşmazlığı halinde bunun merci tayini yoluyla giderilebilmesi olanağı bulunması karşısında, yetkisizlik kararlarının kesin olmasında herhangi bir sakınca olmadığı şeklindeki görüş için bkz. Kunter, “Ceza Mahkemeleri Kararları”, s. 1293.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1