Türkiye Barolar Birliği Dergisi 172.Sayı

147 TBB Dergisi 2024 (172) Onur GÜRER tirilmesi mümkün görülmeyen çekirdek kamu hizmetleri bakımından uygulandığı savulmaktadır.110 KÖO modelini savunanların, bu usulün özel sektörün finansman riskini iyi yönetebildiğini, zamanı daha iyi kullanabildiğini; devletin de uzun vadeli ve büyük ölçekli planlar yapmada uzmanlığının olduğunu, bu özelliklerin harmanlanmasının maliyetleri azaltacağını iddia ettikleri aktarılmaktadır.111 ÖFG aracılığıyla hizmet sunumu; bir yandan kamu kaynakları için daha faydalı olması (value for money), hesap verilebilirlik problemini çözmesi,112 hizmeti idareden daha dakik ve kaliteli sunması gerekçesiyle savunulurken diğer yandan bu usulde işlem maliyetinin arttığı ve eşitlik meselesinin çözülemediği itiraf edilmektedir.113 Özel sektörün borçlanma maliyetinin devlete göre daha fazla olması, çeşitli risk unsurları için ihtiyat fonu oluşturulması ve ek maliyetler gibi nedenler KÖO’nun finansman maliyetini, bütünüyle devlet tarafından yürütülen kamu hizmetine göre daha yüksek yapmaktadır.114 Ayrıca KÖO’nun spekülatif ve rasyonel planlamaya dayanmayan özellikleri; ciddi tehlikelere yol açmakta, devletin riski üstlendiği, özel sektörün de kârı topladığı bir model ortaya çıkarmaktadır.115 linin günümüzde tüm dünyada gittikçe daha çok gündeme gelmesinin nedenlerinden biri de geleneksel haliyle özelleştirmelerin ekonomik ve politik sınırlarına yaklaşılması olabilir. Çünkü KÖO geleneksel özelleştirmelerde olduğu gibi, özel sermayeye yeni bir kârlılık ve piyasa alanı açmaktadır ancak KÖO’nun farkı, satış işleminin yani kaynak transferi işleminin daha tesisler ortada yokken sözleşmeye bağlanması ve kamu ile özel arasındaki ticari ilişkinin tesislerin yapım aşamasından başlayarak, işletilmesine ve nihayetinde kamuya devredilmesine kadar geçen son derece uzun bir sürece yayılmasıdır. KÖO modeli ise yatırım ve işletme aşamalarını da kapsamaktadır. Oysa klasik özelleştirme modelinde kamu ile özel sermaye arasındaki ticari ilişki bir seferde gerçekleşmektedir ve bir satış işlemi olarak kalmaktadır”. Yiğit Karahanoğulları, “Kamu Özel Ortaklığının Mali Değerlendirmesi”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, C. LXVII, S. 2, 2012, s. 99. 110 Kitsos, s. 23-24. 111 Y. Karahanoğulları, s. 98. 112 ÖFG’nin devletin hesap verebilirliğini zayıflattığı görüşü için bkz. Cane/McDonald/Rundle, s. 78. 113 Kee/Forrer, s. 165-166. 114 Y. Karahanoğulları, s. 104. Yazar bu bilgiyi National Audit Office’in (Birleşik Krallık’ta Türkiye’deki Sayıştay’a benzer denetim faaliyeti yürüten kurum) raporundan aktarmaktadır. 115 Harvey, Spaces of Capital, s. 353.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1