252 Augustus Dönemine ve Augustus Kanunlarına Genel Bir Bakış Augustus M.S. 6 yılında, ordunun ihtiyaçları için ayırdığı paralardan meydana gelen aerarium militare‘yi (askeri hazine) oluşturmuştu ve gücü elinde tutmanın artan maliyetleri nedeniyle askeri hazineye istikrarlı gelir sağlanması gerekliydi. Lex Iulia de Vicesima Hereditatum açıkça bu durum ile ilgilidir.113 Düzenleme yapılırken, bunun Caesar’ın (Gaius Iulius Caesar) notlarında bulunan bir önlem olarak sunulması gerekli görülmüştü. Belli ki düzenlemenin hoş karşılanması için halkın gözdesi müteveffa bir kişiliğin arkasına sığınmak gerekmişti.114 Düzenleme her Roma yurttaşına, kendisine kalan her miras üzerinden ödemek zorunda olduğu yüzde beşlik bir vergi sorumluluğu doğurmaktaydı. Ancak yüz bin sestersten az miktardaki miraslar bu vergi kapsamına girmiyordu. Ayrıca anne, baba, çocuklar bu vergiden muaflardı.115 Vergi muafiyetinin bu sayılanlar dışında, aynı zamanda erkek kardeş, kız kardeş, büyükbaba ve büyükannenin yanı sıra torunların da Lex Iulia De Vicesima Hereditatum’un dışında kaldığında bilinmektedir.116 Bu vergi sayesinde, Augustus ile başlayarak Roma devleti de vergi yoluyla miraslara katılmaya başlamıştı. Dolayısıyla Augustus’un birçok eyleminde olduğu gibi bu eyleminin de açık açık devleti güçlendirme amacı taşıdığı görülebilir. 7. Lex Iulia Sumptuaria Lüksü azaltmak ve israfı sınırlamak amaçlı kanunlar Roma tarihinde sadece Augustus dönemine has bir özellik değildir. Ancak Augustus’da bu konuda payına düşeni yapmış ve Lex Iulia Sumpturia ile kişilerin özel konaklarının büyüklüğüne, ziyafetlerin ve düğünlerin süresine ve masraflarına sınırlamalar getirilmiştir. Bu kanunun öncesinde Augustus’un bu ve benzeri konudaki düşünceleri tavsiye niteliğinde iken M.Ö. 22 yılı itibariyle bu düşünceler kanunlaşmış ve özellikle halka açık ziyafetlere yasal sınırlamalar getirilmiştir. Yine 113 Tilson, s. 14; Jane McCarthy, “Speech and silence: Freedom of Speech and Processes of Censorship in Early Imperial Rome”, Yayımlanmamış Doktora Tezi, King’s College, London 2013, s. 199. 114 McCarthy, s. 199. 115 Świrgoń-Skok, 107; Umur, s. 119. 116 Świrgoń-Skok, 107.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1