Türkiye Barolar Birliği Dergisi 172.Sayı

273 TBB Dergisi 2024 (172) Setenay BAYTEMİR TARHAN yının eşit olduğu anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, iki metinde de bir ortağın diğer ortağına göre kazançtan daha fazla pay aldığı, bununla birlikte zarara daha fazla katlandığı olasılık ele alınmaktadır. Diğer ortak bakımından değerlendirme yapmak gerekirse, söz konusu ortağın kazanca daha az katılmakla birlikte zarardan da daha az etkilendiği anlaşılmaktadır. Bu durum Iustinianus Dönemi’nde koşulsuz kabul edilirken, Klasik Hukuk Dönemi’nde ortaklığa önemli katkıda bulunan ortak bakımından kazançtan daha fazla pay alması ilkesinin kabul edildiği metinlerden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ilk metin bakımından ortakların ortaklığa katkılarının eşit olmaması durumunda kazanca ve zarara katılmalarının da eşit olamayacağı sonucu ortaya çıkmaktayken; ikinci metinde bu şarttan bahsedilmemektedir. Bundan başka ortaklardan birinin kazançtan daha fazla pay almasına rağmen ortaklığa ait zararlara daha az payla katıldığı olasılık Romalı hukukçuları ilgilendiren ve tartışmalı olan esas meseledir. Tartışmaya ışık tutan Gaius’un ve Iustinianus’un Institutiones’inden ilgili metinleri incelemek gerekirse: Gai. Inst. 3.149 “Magna autem quaestio fuit, an ita coiri possit societas, ut quis maiorem partem lucretur, minorem damni praestet. quod Quintus Mucius contra naturam societatis esse censuit. sed Seruius Sulpicius, cuius etiam praeualuit sententia, adeo ita coiri posse societatem existimauit, ut dixerit illo quoque modo coiri posse, ut quis nihil omnino damni praestet, sed lucri partem capiat, si modo opera eius tam pretiosa uideatur, ut aequum sit eum cum hac pactione in societatem admitti. nam et ita posse coiri societatem constat, ut unus pecuniam conferat, alter non conferat et tamen lucrum inter eos commune sit; saepe enim opera alicuius pro pecunia ualet.” Ortaklardan birinin kazançta daha fazla, zararda ise daha az pay aldığı bir ortaklığın geçerliliği konusunda büyük bir tartışma vardı. Quintus Mucius bunun ortaklığın doğasına aykırı olduğu görüşündeydi. Ancak görüşü üstün gelen Servius Sulpicius, bir ortağın hiçbir zararı üstlenmeden sadece kazançtan pay aldığı ortaklıkların geçerli olduğunu düşünmekteydi ve bir ortağın hizmetinin [emeğinin] değeri bu tür bir düzenlemeyi haklı kılarsa, zararda payı olmadan sadece kazançta pay

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1