282 Roma Hukukunda Societas (Adi Ortaklık)’ta Ortakların Kazanca ve Zarara Katılması ve Societas Leonina (Aslan Payı Ortaklığı) bu türden anlaşmaların geçerli olduğu baskın olarak kabul edilmişti. Bununla birlikte, bir ortağın sadece zarara katlanacağı fakat kazanca katılmayacağı yönündeki anlaşmalar Ulpianus’a ait metinden de anlaşıldığı üzere Roma hukukunda geçersiz (nullum est) kabul edilmişti. Roma hukuku kurallarına göre societas’ta her bir ortak en azından bir miktar kazanç elde etmelidir. Aksi durumda Roma hukukunda ortaklık kavramından bahsedebilmek mümkün değildir. Bir ortağın sadece zarara katlanacağı yönündeki bir anlaşmanın ortaklığın doğasına aykırı ve adaletsiz olduğu kabul edilmektedir.48 Dikkat edileceği üzere societas leonina terminolojisi tek hukukçuya aittir. Ulpianus’a ait Digesta metninden anlaşıldığı kadarıyla Ulpianus, societas leonina kavramını sadece alıntılamakta ve bu ifadenin öğrencisi Titius Aristo aracılığıyla Gaius Cassius Longinus’a atfedildiğini belirtmektedir.49 Aristo’nun aktarımına göre Cassius, bir ortağın kazançlardan yararlanırken diğer ortağın sadece zararlara katlandığı bir ortaklık kurulmasını kabul etmemektedir. Ulpianus ise Cassius’un bu husustaki görüşlerini paylaşarak böyle bir ortaklığın geçersizliğine işaret etmektedir. Öyleyse hukukçu Cassius, societas leonina kavramını nasıl ortaya koymuş olabilir? Doktrinde genellikle kabul edildiği üzere societas leonina kavramı, Phaedrus’un Vacca et Capella, Ovis et Leo (İnek, Keçi, Koyun ve Aslan) isimli fabula50’sına dayanmaktadır.51 Phaedrus’un fabula’sını incelemek gerekirse: 48 Zimmermann, Obligations, s. 459. 49 Forlani, “il Leone”, s. 148. 50 Fabula kavramı Latince söylemek (fari) fiilinden türetilmiştir ve masalları, öyküleri ve halk arasındaki anlatıları ifade etmek üzere kullanılmaktadır. Fabula, kahramanları hayvanlar ya da nesneler, bir ölçüde insanlar ve tanrılar olan küçük öyküdür. Fabula ile katı öğütler vermek yerine düş gücü kullanılarak canlı, renkli ve küçük oyunlarla iyinin, güzelin ve doğrunun gösterilmesi amaçlanmaktadır. Türün ilk temsilcisi Yunanca düzyazılarıyla masallar yazan Küçük Asyalı Aisopos’dur. Gaius Iulius Phaedrus, Masallar, çev. Güngör Varınlıoğlu, İstanbul, YKY, 2007, s. XI. 51 Kaser, Roman Private Law, s. 226; Buckland, Text Book, s. 508; Zimmermann, Obligations, s. 459; Tahiroğlu, Borçlar, s. 244; Di Marzo, Roma, s. 448; Gönenç, Societas, s. 68; Koschaker/Ayiter, Modern Özel Hukuk s. 242.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1