299 TBB Dergisi 2024 (172) Engin SAYGIN sonunda cezaya hükmedilmesi halinde bu cezayla birlikte mahkemece bir yıldan az olmamak üzere üç yıla kadar ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verildiği veya herhangi bir ceza verilmemesi durumunda ise yargılama sonunda bu yasaklılık halinin sona erdiği, söz konusu ihalelerden yasaklılık durumunun idarenin herhangi bir tasarrufu veya işlemine bağlı olarak tesis edilmediği, kanun koyucu tarafından ilgili Kanun maddesinde öngörüldüğünden kamu ihalesi kapsamında hakkında ceza kovuşturması olanlara kovuşturmaya bağlı bir idari tedbir olarak uygulandığının anlaşıldığı, diğer bir anlatımla, bu yasaklılık durumunun ilgililer hakkında anılan Kanun maddesi uyarınca ceza kovuşturması olmasından yani yargısal faaliyet yürütülmesinden kaynaklandığı, bu itibarla, Anayasa’da öngörülen “kuvvetler ayrımı” ilkesi ve yargı ile ilgili 9’uncu ve 138’inci maddeleri dikkate alındığında, bağımsız bir erk olan yargının yargılama faaliyeti ile ilgili işlemlerinin, Anayasa’nın 125’inci maddesinde öngörülen “idari işlemler”in kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığı, bu “yargısal işlemler” nedeniyle idari yargı yoluna başvurulabilme imkanı da olmadığı, esasen bu durumun, kuvvetler ayrılığı ilkesinin tabii bir sonucu olduğu, yargılama sürecine katkıda bulunan işlemler ya da faaliyetler nedeniyle Devletin sorumlu tutulmasında da, bu sorumluluğun denetiminin aynı yargı düzeni içinde yapılması ve yargısal nitelikli bir işlemin idari yargı denetimi dışında tutulması gerektiği, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde, 5271 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varmıştır.12 Görüldüğü üzere Danıştay 13. Dairesi tarafından her ne kadar söz konusu yasaklılık durumunun ilgililer hakkında anılan Kanun maddesi uyarınca ceza kovuşturması olmasından yani yargısal faaliyet yürütülmesinden kaynaklandığı, bu itibarla, Anayasa’da öngörülen “kuvvetler ayrımı” ilkesi ve yargı ile ilgili 9’uncu ve 138’inci maddeleri dikkate alındığında, bağımsız bir erk olan yargının yargılama faaliyeti ile ilgili işlemlerinin, Anayasa’nın 125’inci maddesinde öngörülen “idari işlemler”in kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu “yargısal işlemler” nedeniyle idari yargı yoluna başvurulabilme imkanı da olmadığı ifade edilmekte ise de bu görüşe katılma imkanı bulunma12 13. D., E. 2015/4561 K. 2021/1699 T. 17.5.2021, (Lexpera Hukuk Bilgi Sistemi Erişim Tarihi: 20.02.2024).
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1