Türkiye Barolar Birliği Dergisi 172.Sayı

308 Kamu İhale Kanunu Uyarınca Verilen İhalelere Katılmaktan Yasaklama Kararlarının Yargısal Denetimi tereddüt bulunamamakta ise de muayene ve kabul komisyonlarının tespit işlemlerinin tek başına icrai nitelikte olduğunu söylenemez. Nitekim aşağıda da yer verildiği üzere, ilk derece mahkemeleri gibi Danıştay 13. Dairesi de muayene ve kabul komisyonu kararının tek başına hukuki sonuç doğuran icrai bir karar olmadığını ifade etmektedir. Bu konudaki örnek bir davada, 5. Kolordu Komutanlığı’nca 25.09.2012 tarihinde gerçekleştirilen “Cihaz Yedek Parça Alımı” ihalesi üzerinde kalan ve sözleşme imzalayan yüklenici tarafından, muayene ve kabul komisyonu kararının iptali istenmiştir. İdare mahkemesince verilen kararda; ilgilinin hukuksal durumunda değişiklik yapma niteliği bulunmayan ve hukuksal bir etki göstermeyen danışma kararları, görüş belirten kararlar, uygulama ve hazırlık işlemleri, bildirici ve iç düzen işlemleri gibi işlemlerin icrai nitelikte olmadıklarının ve idari davaya konu edilemeyeceklerinin kabul edildiği, bu kapsamda bir idari kararın alınmasından önce tesis edilen, karar almaya yetkili makamı bağlamayan, bilgilendirici, aydınlatıcı ve yönlendirici özelliği haiz, asıl işlemin hazırlık sürecinde geçirilmesi gereken bir aşamayı ifade eden, idari işlemi meydana getiren iradenin bir parçasını oluşturmayan işlemlerin ilgililerin hukuksal durumlarında etki yaratacak nitelikte bulunmadıkları ve idari davaya konu olamayacağı, davacılar tarafından muayene ve kabul komisyonu kararının iptali istenilmekte ise de; bu kararın niteliği itibariyle uygulama ve hazırlık işlemi olduğu, tek başına hukuki sonuç doğurmayacağı, nitekim bu kararın ardından 11.02.2013 tarihinde davacıya malzeme teslimi için yeniden süre verildiği, bu sürenin sonunda teslimin gerçekleşmemesi üzerine 17.04.2013 tarihinde sözleşmenin feshedildiği ve 03.05.2013 tarihli Bakan Oluru ile davacılar hakkında bir yıl süreyle kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına karar verildiği, muayene ve kabul komisyonu kararının tek başına hukuki sonuç doğuran icrai bir karar olmadığından, bu kararın iptali istemiyle açılan davanın da esasını inceleme olanağı bulunmadığı, diğer yandan, davacı tarafından bu davada ileri sürülen iddiaların sözleşmenin feshine ilişkin işlemle ihaleden yasaklama kararına karşı açılmış/açılacak davalarda ileri sürebileceği sonucuna varılmıştır. Danıştay 13. Dairesince ilk derece mahkemesinin kararı onanmıştır.31 31 13. D., E. 2014/746 K. 2018/3254, T. 20.11.2018,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1