Türkiye Barolar Birliği Dergisi 172.Sayı

329 TBB Dergisi 2024 (172) Mehmet Emin ÇAĞIRAN den değerlendirmelerimizi kararların muhtevasıyla sınırlı tutup bununla ilgili hukuki meselelere değinmekle yetineceğiz. Filistin meselesi neredeyse bir asırdır uluslararası toplumun gündeminde bulunuyor. İnsanlık bu süre zarfında iki büyük dünya savaşı, sayısız mahalli savaşlar ve çatışmalar yaşadı, çözümsüz sanılan birçok mesele hal yoluna koyuldu fakat Filistin meselesi hala kanayan bir yara olmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletlerin (BM) ve bölgesel örgütlerin binlerce kararına rağmen durum giderek daha kötü hale geliyor. Filistin meselesi esasta siyasi bir mesele, dolayısıyla araştırılmasında, anlaşılmasında, çözümlenmesinde ve yorumlanmasında esas alınan zemin uluslararası siyaset ve diplomasinin usulleridir. Fakat yazımızın konusunu teşkil eden 26 Ocak 2024 tarihli ihtiyati tedbir kararında muhalif oy veren Hâkim Sebutinde’nin ileri sürdüğünün aksine Filistin meselesi sadece siyasi bir mesele değildir.2 Zira her uluslararası meselede olduğu gibi burada da siyaset ve hukuk iç içe geçmiş durumdadır. İlgili aktörler siyasi saiklerle hareket ederlerken BM kararları, genel uluslararası hukuk kuralları ve uluslararası sözleşmelerden oluşan normatif çerçevenin dışına çıkmama yükümlülüğü altındadır. Filistin meselesinde hukuki çözüm yollarının şimdiye kadar gerektiği gibi işletil(e)memiş olmasının sebebi yetkili uluslararası mercilerin aldıkları kararları uygulatmada BM Güvenlik Konseyi örneğinde olduğu gibi isteksiz olması veya BM Genel Kurulu ve diğerlerinde olduğu gibi zorlayıcı hukuki ve siyasi güçten yoksun olmalarıdır. I- FİLİSTİN MESELESİ VE ULUSLARARASI YARGI Uluslararası meselelerde hukuku uygulamanın değişik yolları vardır. Bunlar arasında en önemlisi olan yargı mekanizmalarının kullanılması ilgili tarafların rızasına tabidir. Dolayısıyla bir meselede taraflardan birisi kazai çözümü tercih etmiyorsa uygulanma şansı 2 “It is my considered opinion that the dispute or controversy is not a legal one calling for judicial settlement by the International Court of Justice.” Application of the Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide in the Gaza Strip (South Africa v. Israel), Order, 26 January 2024, Dissenting opinion of Judge Sebutinde, § 4. (Divanın 26 Ocak ihtiyati tedbirler kararına bundan sonra “Order 26 January” olarak atıfta bulunulacaktır.) Bu dava ve yazıda atıfta bulunulan diğer davalarla ilgili kararlar ve belgeler UAD resmi internet sitesinde (https://www.icj-cij.org/home) yer almaktadır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1