Türkiye Barolar Birliği Dergisi 172.Sayı

355 TBB Dergisi 2024 (172) Mehmet Emin ÇAĞIRAN rarlar “ancak ihtilafın tarafları bakımından ve karar verilen iş için bağlayıcıdır”. Bu hükümdeki “karar” terimi esasla ilgili kararlar yanında Divanın Bosna v. Yugoslavya Soykırım Davası ihtiyati tedbirler kararında belirttiği gibi ara kararları da içine almaktadır.67 Bu tespit uluslararası (devletlerarası) yargı usul kurallarına şeklen uygun olmakla birlikte uluslararası toplum, insanlığın ortak mirası, ortak değerler gibi kavramların ve bunların hukuk düzenindeki ifadesi jus cogens ve erga omnes yükümlülüklerin uluslararası pozitif hukuk kurallarının bir parçası olduğu günümüzde potansiyel bir tartışmayı da içinde barındırmaktadır. Soykırım Sözleşmesinin dibacesinde “BM’nin ruhuna ve amaçlarına aykırı olan ve medeni dünya tarafından lanetlenen bu iğrenç musibetten (soykırım suçu) insanlığı kurtarmak için uluslararası iş birliğinin gerekli olduğu kanaatiyle” bu Sözleşmenin yapıldığı beyan edilmektedir. Soykırım Sözleşmesi “klasik” uluslararası andlaşmalardan farklı olarak taraf devletlerin karşılıklı hak ve menfaatlerinden ziyade insanlığın ortak değerlerini korumak için yapılmıştır.68 İhdas ettiği haklar ve yükümlülükler erga omnes partes’dir. Zamanla soykırım suçunun jus cogens konusu olmasıyla “partes” ilavesini bir tarafa bırakarak haklar ve yükümlülükler erga omnes, yani herkese karşı ileri sürülebilir hale gelmiştir. Soykırım Sözleşmesinin ihlali iddiasıyla bir dava açıldığında ve Divanın prima facie bu davayı kabul edilebilir bulduğu bir durumda Statünün 59. maddesindeki hükmü katı bir şekilde uygulamak korunması gerekli görülen bir menfaatin (değerin) bütün devletleri ve uluslararası toplumun tamamını hukuken ilgilendirmesi keyfiyetini görmezden gelmek ve 67 “Başvurucu ve davalı arasında ihtilaf konusu haklarla ilgili Divanın verdiği hüküm Statünün 59. maddesine göre sadece taraflar açısından bağlayıcıdır. Dolayısıyla Divan bu hakların korunması için sadece tarafların uygulayacağı tedbirler alabilir, üçüncü devletler veya diğer birimlere karşı değil”. Order of 13 September 1993, I.C.J. Reports 1993, § 40. 68 “Sözleşme açıkça insani ve uygarlaştırma amacıyla kabul edilmiştir… Konusu bir yandan doğrudan insan topluluklarının varlığını korumak ve diğer yandan en temel ahlaki ilkeleri teyit etmek ve desteklemektir. Böyle bir sözleşmede, taraf devletlerin kendilerine ait herhangi bir menfaati yoktur; sadece ortak bir menfaatleri vardır, yani Sözleşmenin varoluş sebebi olan yüksek amaçların gerçekleşmesi. Dolayısıyla bu tür bir Sözleşmede devletlerin bireysel avantaj veya dezavantajlarından veya haklar ve yükümlülükler arasındaki mükemmel akdi dengenin korunmasından söz edilemez. Sözleşmeye ilham veren yüksek idealler tarafların ortak iradesi yoluyla bütün hükümlerinin temelini ve ölçüsünü oluşmaktadır”. Reservations to the Convention on Genocide, Advisory Opinion, I.C.J. Reports 1951, s. 23.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1