58 Nefret Suçu ve Söylemi: Temel Sorunlar, Suç Profili ve AİHM Yaklaşımı ğı altında düzenlenmiş, belli hürriyetlerin kullanılmasında ayırımcılık yapılmasını engellemeye, bu şekilde kamu düzenini ve toplumsal barışı sağlamaya yönelik bir düzenlemedir. Dolayısıyla mevcut düzenleme, nefret suçunun buraya kadar açıkladığımız dinamiklerine hitap etmekten uzak, karşılaştırmalı hukukta yer alan ve aktardığımız model ve sistemlerin hiçbirine uymayan bir düzenlemedir. Bu nedenle, sadece madde başlığına bakarak nefret suçlarının Türk Ceza Kanunu’nda düzenlendiği sonucuna varmak mümkün değildir. 215 SONUÇ “Nefret suçu” (hate crime) esas itibariyle bünyesinde birden çok suç tipini barındıran genel bir kavram olup nefret suçunu işleyenlerin temel saiki aslında nefretten çok önyargı (prejudice) ve ayrımcılığa (bias) dayanmaktadır Nitekim, nefret söylemi ve suçu arasındaki ortak özellik ayrımcılık (bias) unsuruna dayalı kin, nefret, öfke veya önyargı duygusudur. Dolayısıyla ayrımcılık (bias) içeriği olmaksızın nefret söyleminden (hate speech), ayrımcılık ve şiddet içeren suç unsuru (bias + base offence) olmadan nefret suçundan (hate crime) bahsedilemez. Nefret suçunda, fail, mağdurun mensup olduğu veya mensup olduğunu düşündüğü gruba ait ayırt edici karakteristik özellikler sebebiyle mağduru hedef almakta, mağdurun hedef olarak seçilmesinde bu ayırt edici özellikler dışında bir sebep bulunmamaktadır. Bununla beraber, nefrete neden olduğu iddia edilen ve hukuk düzenince korunma altına alınması gereken ayırt edici karakteristik özellikler ülkelere göre farklılıklar gösterebilmektedir. Her ne kadar, korunması gereken karakteristik özelliklerin tespiti konusunda hukuki kaygılar ve görüşler ön plana çıksa da korunması gereken ayırt edici özelliklerin tespitinde tarihi ve siyasi gelişmelerin önemli rol oynadığı görülmektedir. Nitekim, ırk ayrımcılığıyla mücadele konusunda geçmişten günümüze kararlı bir tutu215 Ersoy, 2018, s.115, 169; Kahraman, s.222. Yargıtay On Sekizinci Ceza Dairesi’nin 30.03. 2016 tarih ve 2015/26353 E., 2016/6373 K. sayılı kararı: “TCK’nın 122. maddesinin başlığı “nefret ve ayırımcılık” suçu olarak belirtilmesine karşın TCK’da, yukarıda tanımlanan anlamda bağımsız olarak nefret suçu düzenlenmesi yoluna gidilmemiştir. TCK’nın 122. maddesinin sadece nefret saiki ile işlenen ayırımcılık eylemlerini suç olarak düzenlediğini görmekteyiz”. www. corpus.com.tr. Erişim Tarihi,12.02.2024.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1