97 TBB Dergisi 2024 (173) Enes KETHÜDA mış, klasik haklarla kıyaslandığında üvey evlat muamelesi görmüştür. Özellikle de 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren serpilen neoliberal ekonomi dalgasıyla sosyal hakların pratikteki önemi katlanarak artmış ancak talep edilebilirliği konusundaki gelişim seyri bu ihtiyacı giderememiştir. Sosyal haklar, devletin sosyoekonomik hayattaki rolünü reddeden liberal anlayışa dayanan ideolojik nedenlerin etkisiyle teorik ve pratik düzeyde zayıf kalmıştır. Sosyal haklar arasında önemli bir yeri olan sosyal güvenlik hakkı, karşılaşabilecekleri yoksulluk, hastalık, engellilik, işsizlik, yaşlılık riskleri karşısında öznelerine asgari bir geliri ve yaşam standardını garanti etme işlevine sahiptir. Bu işlev, devlet tarafından oluşturulan sosyal güvenlik sistemlerinin sunduğu, katkıya dayanan veya dayanmayan çeşitli ödenekler eliyle hayata geçer. Böylece sosyal güvenlik hakkı, insan yaşamının çeşitli boyutlarına asgari bir sosyoekonomik standart garanti ederek sosyal haklar ve insan hakları arasında ve bunların ulaşmayı hedeflediği insan haysiyeti kavramı bakımından vazgeçilmez bir yer işgal eder. Ancak bu önemli fonksiyonuna rağmen sosyal güvenlik hakkı gerek uluslararası insan hakları hukukunda gerekse ulusal anayasal düzenlemelerde sosyal hakların makus talihini paylaşmıştır. Sosyal hakların ve bunlar arasındaki sosyal güvenlik hakkının talep edilebilir haklar olmadığına dair teorik kabuller, İHAS ve Anayasa’daki bireysel başvuru sisteminin biçimlendirilmesi aşamasına da yansımıştır. İHAS’ta bilinçli olarak yer verilmeyen sosyal haklar, bununla bağlantılı olarak Anayasa’nın bireysel başvuru için öngördüğü koruma alanının da dışında kalmıştır. Ancak insan haklarının bütünselliği ve karşılıklı bağımlı yapısı, sosyal haklar kapsamında yer alan pek çok menfaatin, klasik haklar sayesinde ve bünyesinde korunmasını sağlamaktadır. Böylece söz gelimi, sağlık bakımı, beslenme gibi bedensel sosyoekonomik ihtiyaçlardan yoksun kimselerin bu hakları, çeşitli klasik hakların bir bileşeni olan fiziksel ve zihinsel bütünlük hakkı; işverenini eleştiren bir işçinin çalışma hakkı, ifade özgürlüğü; konutundan tahliye edilen hak öznesinin barınma hakkı, özel yaşama ve aile yaşamına saygı hakkı kapsamında gündeme gelebilmektedir. Sosyal güvenlik hakkı da tıpkı bir önceki paragrafta anılan sosyal haklar gibi bireysel başvuru yolunun kapsamında yer alan bazı haklar çerçevesinde koruma görmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, sosyal
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1