141 TBB Dergisi 2024 (173) Enes KETHÜDA iş göremezlik ödeneğine dair rejimden daha az avantajlı olan emeklilik rejimine erkeklere nazaran daha erken yaşta geçmek zorunda olmasını taraf devletin takdir alanında görmüştür. Mahkemeye göre bu tedbir kadınların iş yaşamındaki ve aile içindeki olgusal eşitsizliğini telafi etmeyi amaçlayan pozitif ayrımcılıktan kaynaklanır ve bunun kadınlar aleyhine doğurduğu külfet ölçülüdür.202 Benzer bir biçimde Carson ve diğerleri davasında, taraf devletin kıt kaynakların dağıtımındaki ve makro-ekonomik politikalardaki geniş takdir marjına atıfla emekli maaşlarının hak öznelerinin göç ettiği ülkelerdeki alım gücüne endeksli bir biçimde hesaplanmamasını hak ihlali olarak görmemiştir203 Buna karşılık Mahkemenin taraf devletlere tanıdığı marjın bir sınırı vardır. Mahkemeye göre taraf devletlere bırakılan takdir alanı özellikle de belirli ayrımcılık temellerine ilişkin davalarda daralmaktadır. Mahkeme özellikle cinsiyet, cinsel yönelim, etnik köken, engellilik gibi nedenlerle ayrımcılığa uğrayan hassas konumdaki hak öznelerinin maruz kaldığı farklı muamelenin ancak “oldukça ağır nedenler (very weighty reasons)” ile haklılaştırılabileceğini kabul etmektedir.204 Dolayısıyla sosyoekonomik konularda taraf devletlere bırakılan geniş takdir alanı ayrımcılık yasağı bağlamında davanın koşullarına göre daralabilmektedir.205 Söz gelimi erkek olan başvurucunun dulluk ve ebeveynlik ödeneklerinden kadınlar gibi yararlanamamaktan yakındığı Willis/Birleşik Krallık davasında Mahkeme, ödeneğe hak kazanmada gelir testi gibi objektif ölçütler yerine artık Avrupa ve Birleşik Krallık’ın terk ettiği geleneksel cinsiyet rollerine dayanılmasını Sözleşme’ye aykırı bulmuştur.206 Yine oldukça yakın tarihli Jurcic/Hırvatistan davasında tüp bebek tedavisi gördükten hemen sonra yeni bir işe giren başvurucuya hakkı kötüye kullandığı gerekçesiyle hastalık 202 Stec ve diğerleri/Birleşik Krallık, §§ 54-67. Ancak belirtmek gerekir ki ilkesel olarak taraf devletlerin “muameledeki farklılıkların pozitif ayrımcılık amacı güttüğü durumlarda bile, ayrımcı araçların makul ölçüde gerekli ve izlenen amaçla orantılı olduğunu göstermesi…” gerekmektedir. (Runkee ve White/Birleşik Krallık, B. No: 42949/98 ve 53134/99, 10/05/2007, § 28.). 203 Carson ve diğerleri/Birleşik Krallık, B. No: 42184/05, 04/11/2008, § 81. 204 P.B. ve J.S./Avusturya, § 42; Runkee ve White/Birleşik Krallık, § 27; Arnardóttir, ss. 345–46. 205 Leijten, Core Socio-Economic Rights and the European Court of Human Rights, s. 250. 206 Willis/Birleşik Krallık, B. No: 36042/97, 11/06/2002, §§ 37-42.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1