144 Sosyal Güvenlik Hakkının Bireysel Başvuru Yoluna Konu Edilebilirliği “…Bir başka ifadeyle ayrımcılık yasağının ihlal edilip edilmediğinin tartışılabilmesi için kişinin, hangi temel hak ve özgürlüğü konusunda ayrımcılığa maruz kaldığı sorusuna cevap verebilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla ayırımcılık yasağı, bağımsız nitelikte koruma işlevine sahip olmayıp, temel hak ve özgürlüklerin kullanılması ve korunmasını güvence altına alan tamamlayıcı nitelikte bir haktır.”.217 Mahkemenin bu yaklaşımı, sosyal hakların bireysel başvuru yoluna konu edilebilirliğini de olumsuz etkilemektedir.218 Bununla birlikte Mahkeme tıpkı İHAM’ın yaptığı gibi ortak alanda yer alan klasik hakları sosyal menfaatleri kapsayacak şekilde yorumlayarak ayrımcılık yasağının sosyal haklar ve sosyal güvenlik ödemeleri bakımından uygulanabilirliğine zemin hazırlamaktadır. Bu kapsamdaki Nazıla Adıgozalzade ve Ferıd Adıgozalzade davasında iş akdi sona eren yabancı uyruklu başvurucular, iş sonu tazminatı ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Mahkeme öncelikle yabancı uyruklu öğretim görevlilerinin söz konusu tazminatı alabileceğine dair bir yasa ya da yerleşik uygulama bulunmadığını tespit etmiştir. Buna karşılık Mahkeme tıpkı İHAM gibi mülkiyet hakkını farklı muameleye dayalı sosyal güvenlik ödemeleri bakımından geniş yorumlamıştır: “Bununla birlikte içtihadın yerleşik hâle gelmediği kabul edilse bile başvuruculara iş sonu tazminatı ödenmemesinin sebebinin Türk vatandaşlığının bulunmaması olduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir ifadeyle başvurucuların bu haktan yararlandırılmamasının yegâne nedeni Türk vatandaşı olmamalarıdır. Sözleşmeli olarak çalışan başvurucuların Türk vatandaşı olma dışındaki şartları sağladığı gözetildiğinde Anayasa’nın 35. maddesi kapsamında korunması gereken bir ekonomik menfaatinin var olduğu sonucuna ulaşılmıştır.”.219 Kapsam sorununun ardından esasa dair incelemesinde Mahkeme kamu makamlarının bu tür ödenek ve tazminatların düzenlenmesi konusunda belirli bir takdir alanının olduğunu kabul etmekle birlikte somut olayda ayrımcılığı haklı çıkaracak herhangi bir nesnel ve haklı nedene dayanılmadığı sonucuna ulaşmıştır.220 Ayrıca Mahkemeye 217 Göksel Korkmaz, B. No: 2012/869, 16/4/2013, § 26. Paralel yönde bkz. Onurhan Solmaz, §§ 33-34. 218 Muzaffet Akkanat, §§ 26-35. 219 Nazıla Adıgozalzade ve Ferıd Adıgozalzade, B. No: 2019/8334, 16/3/2022, § 44. 220 ibid, §§ 58 vd.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1