145 TBB Dergisi 2024 (173) Enes KETHÜDA göre yargısal Makamlar bu sonuca varırken dayandıkları kanun altı düzenlemeleri Anayasa’da yer alan eşitlik ilkesine uygun yorumlama ödevlerini ihmal etmişlerdir.221 Sosyal güvenlik hakkıyla ilgili yapısal bir sorunun ele alındığı Bedrettin Morina davasındaysa başvurucu, aylık almaya başladıktan altı ay sonra, borçlanma süresinin bir kısmının başvurucunun vatandaşlık kazanmasından önceki döneme ilişkin olması nedeniyle yaşlılık aylığının kesilmesinden şikâyetçi olmuştur. Başvurucuya göre ilgili mevzuat, sonradan vatandaş olanlara, yurt dışındaki tüm çalışma süreleri için borçlanabilen doğuştan vatandaş olanlarla kıyaslandığında aşırı bir külfet yüklemektedir. Mahkemeye göre vatandaşlığın kazanılma anına dayanan bu farklı muamelenin haklı bir nedeni yoktur. Zira “… başvurucunun doğuştan Türk vatandaşı olanlar ile aynı primi ödeyerek borçlanması hâlinde yaşlılık aylığının tahsis edilebileceği dikkate alındığında gerek prim miktarı gerekse de aylık miktarı bakımından da sosyal güvenlik sistemine ek bir malî külfetten de söz edilemez.”.222 Sonuç olarak ayrımcılık yasağının bağlı yapısına rağmen gerek İHAM’ın gerekse AYM’nin, klasik hakları esnek yorumlayarak sosyal güvenlik ödemelerine dair şikâyetleri ayrımcılık yasağı bağlamında ele alma eğilimi gösterdikleri söylenebilir. Bu bağlamda ayrımcılık yasağı çoğunlukla mülkiyet hakkı ve özel yaşama ve aile yaşamına saygı hakkıyla bağlantılı olarak gündeme gelmektedir. Esasa dair incelemede her iki Mahkeme de taraf devletlerin sosyoekonomik konularda belirli bir takdir marjının olduğunu ancak bu durumun farklı muameleyi peşinen haklılaştırmadığını kabul etmektedir. Özellikle de ilgili makamların sosyal güvence konusundaki farklı muameleyi makul ve nesnel nedenlere dayandırmadığı ve başvurucuların hassas pozisyonları nedeniyle farklı muameleden ağır bir biçimde etkilendiği davalarda ayrımcılık yasağının daha katı uygulandığı gözlemlenmiştir. Öte yandan AYM’nin Anayasa’nın 148. maddesinde yer alan ortak alanı ayrımcılık yasağı bakımından dar yorumlaması, sosyal hakların bu kapsamda ileri sürülebilirliğini olumsuz yönde etkilemektedir. 221 ibid, § 61. Benzer bir dava için bkz. Arıf Huseynlı ve diğerleri, B. No: 2019/39033, 28/6/2022, §§ 55-58. 222 Bedrettin Morina [GK], B. No: 2017/40089, 5/3/2020, § 51.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1