159 TBB Dergisi 2024 (173) Fatih GÜLER - Çağrı ÇOLAK - İlker KARAÖNDER ması, çalışmanın hareket noktasını ve özgün değerini yansıtmaktadır. Ayrıca hukuki perspektif temelli bir analiz, yükseköğretim idari örgütlenmesindeki bazı kronik sorunların literatüre de yansımasına zemin hazırlamaktadır. Üniversitelerin akademik faaliyetlerinin sağlıklı ve kesintisiz bir şekilde sürdürülebilmesinde idari örgütlenme oldukça önem taşımaktadır. Zira idari örgütlenme; öğrenci işlerinden bilgi işleme, kütüphane ve dokümantasyondan idari ve mali işlere kadar birçok faaliyet alanını içermektedir. Söz konusu faaliyetlerin ayrı birer uzmanlık alanı olmasından ötürü kanun koyucu; idari hizmetleri, akademik faaliyetlerden ayırarak ayrı bir yapı içerisinde sunmayı tercih etmiştir. Hâlihazırda yükseköğretim mevzuatının en temel normu 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’dur. 2547 sayılı Kanun, üniversitelerin idari örgütlenmesi ile ilgili hükümler de ihtiva etmektedir. Söz konusu kanunun, idari örgütün genel esaslarını tespit etmesine rağmen ayrıntısına girmediğini değerlendiren hükümet; 17.06.1982 tarih ve 2680 sayılı “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kuruluş, Görev ve Yetkilerinin Düzenlenmesi ile İlgili Yetki Kanunu” hükümleri çerçevesinde 07.10.1983 tarih ve 124 sayılı “Yükseköğretim Üst Kuruluşları ile Yükseköğretim Kurumlarının İdari Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”yi kabul etmiştir. Bilindiği üzere kanun hükmünde kararnamelerin Resmî Gazete’de yayımlandıkları gün geçerlilik açısından TBMM’ye sunulması zorunlu olmakla birlikte, TBMM’de görüşülüp görüşülmemesinin geçerliliğine bir etkisi söz konusu değildir.2 Üzerinden yaklaşık kırk yıl geçmesine ve her dönem başında tekrar yasama organına sunulmasına rağmen hâlâ TBMM’de kabul edilmeyen 124 sayılı KHK’nın kanuna dönüştürülmemesi başlı başına bir sorun olarak görülebilir. Bu sorunun ortaya çıkışında yalnızca konuya ilişkin yürütme ve yasama organlarının umarsızlığı değil, aynı zamanda akademik çevrelerin ilgisizliği de etkili olmuştur. Nitekim üniversitelerin idari örgütlenmesi; idare hukuku, kamu yönetimi ve yükseköğretim yönetimi alanlarının kesişiminde yer almasına rağmen akademik çalışmalarda araştırma nesnesi olarak yeterince incelenmemiştir. Öte yandan 124 sayılı KHK, yalnızca kanuna dönüşmemesi açısından değil, üniversitelerin idari örgütlenmesine yönelik normatif 2 Turgut Tan, “Türk Hukukunda Kanun Hükmünde Kararname Uygulaması ve Sorunlar”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 1995, C. 50, S. 1, s. 342.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1