Türkiye Barolar Birliği Dergisi 173.Sayı

174 Türkiye’de Üniversite Genel Sekreterlik Kurumunun Hukuki Arka Planı ve Uygulaması sıklıkla başvurulduğu görülmektedir. Her şeyden önce genel sekreterlik kurumuna idari personel yerine akademik personelin atanması, kuruma uzun süre emek veren idari personelin kendini değersiz hissetmesine sebep olması yönünden motivasyon kırıcı bir unsur olarak görülebilir. Diğer taraftan saf idari hizmetleri26 yürütmekle görevli genel sekreterlik görevine bilim alanı tamamen farklı bir akademisyenin getirilmesi uzmanlaşma ilkesi ile ciddi bir çelişki içerisindedir. Uzmanlık veya akademik çalışma alanı genel sekreterliğin görev alanı dışında olan akademisyenlere yasal ve sosyolojik zeminde yüklenen misyona ek olarak, birçok birimden müteşekkil büyük bir tüzel kişilik olan üniversitelerin en üst idari makamının teslim edilmesinin ne kadar rasyonel olduğu tartışmalıdır. Bunun yanında, üniversite idari birim yöneticilerinin akademisyenler arasından görevlendirilmesi uygulaması, akademik kariyerin kişiyi her bakımdan yetkin kılacağı gibi bir algının oluşmasına da neden olmaktadır. Hâlbuki akademi dışındaki memuriyet, bilgi birikiminden ziyade tecrübenin gerekli olduğu bir sahadır. Bu yönüyle akademisyenlikten ayrılmaktadır. Dolayısıyla, birbirinden tamamıyla farklı bu iki görevin, tek bir kişide toplamasındaki kamu yararı tartışmaya açıktır. Üniversitelerde genel sekreterlik makamına akademik personel arasından görevlendirme yapılması uygulaması, diğer yasallıktan uzak tedviren görevlendirmelerde olduğu gibi, yargı makamları önüne gelmedikçe herhangi bir sorun teşkil etmemekte ve devam etmektedir. Bu nedenle konunun yasal zeminin ötesinde bilim ve üniversite politikası temelinde tartışılması ve elde edilecek neticeler çerçevesinde gerekli tedbirlerin alınması hususu düşünülmelidir. Yaygın bir akademisyen genel sekreter uygulamasının, çalışmanın genelinde ifade edildiği üzere, hukuki formülasyonu itibarıyla tedviren veya vekâleten görevlendirmeye dayanması hasebiyle, üniversite idari yapılanmasının zirve makamı olan genel sekreterliğin, fiiliyatta geçici bir kadro olarak algılanmasına yol açtığı ileri sürülebilir. Zira bu görevlendirmelerin, 2547 sayılı Kanun’un 13/b-4 maddesi uyarınca yapıldığı açıktır. Bu hüküm rektöre, üniversitede görevli öğretim 26 Yunus Anıl Ay, “Vakıf Yükseköğretim Kurumu Personelinin Hukuki Niteliği ve Bu Personelin Ücret Gelirinin Vergilendirilmesinde 2914 Sayılı Kanun’da Öngörülen Vergi Kolaylıklarının Uygulanıp Uygulanmaması Sorunu Üzerine Bir Değerlendirme”, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2022, C. 8, S. 2, s. 283.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1