Türkiye Barolar Birliği Dergisi 173.Sayı

269 TBB Dergisi 2024 (173) Alihan AYDIN ri sürülebileceğini ve icra takibinin akıbetinin de mezkûr hükme göre belirleneceğini içtihat etmeye başlamıştır. Dairece başlatılan bu ikinci süreci göstermesi bakımından zikredilebilecek, örneğin 07.04.2014 tarih ve 7855/9982 sayılı karardaki “… Mahkemece, senet üzerinde “depozito teminat senedi” ibaresi bulunduğu, bu hâli ile senedin sözleşmeye dayalı olduğu ve takip dayanağı bononun kayıtsız şartsız borç ikrarı içermediği gerekçesi ile İİK’nın 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. … Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu olgusu borca itiraz niteliğindedir ve İİK’nın 169. maddesi uyarınca borçlularca ileri sürülmesi gerekir. Borçlularca ileri sürülmeyen teminat olgusu mahkemece resen dikkate alınamaz.” (Karar metni için bkz. karararama.yargitay.gov.tr); 14.03.2016 tarih ve 2015-33123/7451 sayılı karardaki “… Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK’nın 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 E., 2001/257 sayılı ve yine HGK’nın 20.06.2001 T. ve 2001/12-496 sayılı kararları) … Mahkemece de kabul edildiği üzere, takibe konu senedin, borçlu tarafından ibraz edilen ve varlığı duruşmada alacaklı tarafça da kabul edilen, taraflar arasında imzalanan …. tarihli sözleşme kapsamında düzenlendiği açıktır. Söz konusu sözleşmenin taraflara karşılıklı edimler yüklediği tartışmasız olup, alacağın varlığı ve miktarı ile tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirmektedir. O halde, mahkemece, karşılıklı edimleri içeren sözleşme gereğince alacaklıya verildiği sabit olan senetten doğan alacağın varlığı ve miktarı ile tahsilinin gerekip gerekmediğinin yargılamayı gerektirdiği dikkate alınarak İİK’nın 169/a maddesi uyarınca borca itirazın kabulü ile takibin itiraz eden borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmesi gerekirken …” (Karar metni için bkz. karararama.yargitay.gov.tr) 21.11.2018 tarih ve 2017-8925/11927 sayılı karardaki “Somut olayda; Senet üzerinde “teminat senedi” olduğuna dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı ancak takibin tarafları arasında imzalanan … tarihli, imzaları ikrar edilen ve senede açık atıf yapan tutanaktan, senedin teminat olarak verildiği anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre senet üzerinden anlaşılmayıp ayrı bir sözleşmeye dayalı teminat iddiaları borca itiraz kapsamında olup İİK’nın 170/a maddesi kapsamında değerlendirilemez. Dolayısıyla borcun kısmen ödendiğinin ikrar edildiği gerekçesine dayalı olarak 170/a-son maddesine dayanılarak ödeme ikrarı se-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1