Türkiye Barolar Birliği Dergisi 173.Sayı

274 Kambiyo Senetleri Teminat Amacıyla Düzenlenemez mi? -Yargıtay’ın (Özellikle 12. Hukuk Dairesi’nin) İçtihadının Eleştirisimasına karar verilebilince, bir adım daha atılarak Yargıtay 12. HD’ce bazı kararlarda bu kez hukuki sebebi “teminat” olmayan kambiyo senetlerine müstenit takibin de yine aynı gerekçeyle, durdurulması gerektiğine hükmedilebilmiştir. Örneğin Yargıtay 12. HD, 20.12.2017 tarih ve 2016-25537/15915 sayılı kararında “… Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı 3 ayrı kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, borçlunun her takip için ayrı ayrı icra mahkemesine takibin iptali, olmadığı takdirde takas mahsup talep ettiği, mahkemece 3 ayrı dosyanın birleştirildiği, takibin iptali talebinin reddine takas mahsup talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlu, alacaklının sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirmediğini bu konuyla ilgili Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu ve hakem heyeti tarafından sözleşmeden vazgeçme talebinin kabul edildiğini ve ödeme yaptığı kısım için alacaklı aleyhine genel haciz yoluyla takip yaptığını ve takibin kesinleştiğini sözleşme kapsamında verdiği bonoların bedelsiz kaldığını belirtmiş; alacaklı da vermiş olduğu cevap dilekçesi ile ortada geçerli bir devre tatil sözleşmesi olduğunu ve sözleşmenin bedeli olarak verilen bonoların olduğunu belirtmiştir. Üç ayrı icra dosyasında da takibe konu bonoların taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesi kapsamında verildiği çekişmesizdir. Bu durumda takibe konu bonoların tam iki tarafa borç yükleyen … tarihinde imzalanan devre tatil sözleşmesi kapsamında verildiği, alacağın tahsil edilip edilmeyeceği, edilecek ise ne kadarının tahsil edileceği yargılamayı gerektirdiğinden İİK’nın 169/a maddesi gereğince borca itirazın kabulü ile takiplerin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken …” (Karar metni için bkz. karararama.yargitay.gov.tr) diyerek bir devre tatil sözleşmesiyle devre tatil hakkı alan tarafın sözleşme gereğince üstlendiği bedeli ödemek için; yine aynı daire 16.01.2017 tarih ve 2016-8452/288 sayılı kararında “Somut olayda, takibe konu senedin “30.04.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi” uyarınca 2. yıl kira bedeli olan 219.000 TL nedeniyle verildiği tarafların kabulünde olup, alacaklı vekili, 2. yıl kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle takibe giriştiklerini belirtirken, borçlular vekili, (yine tarafların kabulünde olan) “09.10.2014 tarihli kira sözleşmesinin feshi ve ibra senedi” başlıklı sözleşmenin 2-b maddesi uyarınca kiralanan yere yapılan tadilatlar nedeniyle alacaklı ile yapılan mahsuplaşma sonucu herhangi bir kira borcunun kalmadığını iddia etmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1