Türkiye Barolar Birliği Dergisi 173.Sayı

282 Kambiyo Senetleri Teminat Amacıyla Düzenlenemez mi? -Yargıtay’ın (Özellikle 12. Hukuk Dairesi’nin) İçtihadının EleştirisiKambiyo senetlerinin soyutluğunu biçimsel olarak sağlayan, senedin zorunlu şekil şartlarından birini oluşturan “belirli bir bedelin ödenmesi hususunda kayıtsız şartsız havale/ödeme vaadi” unsurunda mündemiç “kayıtsız şartsız”lıktır. Şayet havale/ödeme vaadi bir kayıt veya şarta bağlanacak olursa o zaman kambiyo alacağı sebebe bağlı/illî hâle getirilmiş olacağından sıkı şekle bağlı kambiyo senedinde şekil eksikliği gündeme gelir ve senet geçersiz olur. 4. Şu var ki kambiyo senedinin hangi hukuki sebebe dayandığı hususu senette yer verilen alacağın kayıtsız şartsız olması zorunluluğu üzerinde hiçbir değişikliğe neden olmaz. Daha açık bir anlatımla kambiyo senedinde mündemiç alacağın kayıtsız şartsız olması gerekliliği bakımından, alacağın hukuki sebep itibariyle, klasik tasnifle “ifa” sebebine, “alacak” sebebine veya “bağışlama” sebebine istinat etmesiyle “teminat” sebebine dayanması arasında sonucu yönünden herhangi bir farklılık yoktur. Nasıl ki diyelim “ifa sebebiyle” düzenlenen bir bonodaki, örneğin “…. tarihli satış sözleşmesi gereğince lehdar satım konusunu teslim edince bono ödenecektir” vb. şeklinde bir ibare kambiyo alacağını kayıt ve şarta tâbi kıldığından bonoyu geçersiz hâle getirirse, “teminat sebebiyle” düzenlenen bir bonoda örneğin “…. tarihli inşaat sözleşmesi gereğince teminat içindir, müteahhit sözleşmeyi süresinde ifa etmezse ödenecektir.” gibi bir kayda yer verilmekle de senet batıl olur. Bu olasılıklarda senedin geçersiz olmasının hangi hukuki sebebe dayalı olarak, ezcümle, teminat sebebiyle mi yoksa bir başka hukuki sebeple mi düzenlendiği hususuyla en küçük bir ilgisi bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca, teminat amacıyla düzenlenen, ancak senette temel ilişkiyle açık ilinti kurulduğundan “kayıtsız şartsız” belirli bir bedelin ödenmesine ilişkin havale/ödeme vaadini taşımayan, dolayısıyla unsur eksikliği nedeniyle geçersiz kambiyo senedini konu edinen yönden soyutluk bulunup bulunmadığı konusunda ihtilâf vardır. Soyut borç ikrarının izhari (açıklayıcı) olduğunun kabulü hâlinde temel ilişkinin geçersizliği borç ikrarını da etkileyecek, dolayısıyla bu olasılıkta borç ikrarı da geçersiz kabul edilecekken, ihdasi (kurucu) olduğu görüşünün benimsenmesi durumunda temel borç ilişkisinin geçersizliği borç ikrarına etki etmeyecek, ancak bu hâlde ikrar edilen alacak, alacaklının malvarlığında bir sebepsiz zenginleşme oluşturacaktır (Anılan tartışmalar için birçokları yerine bkz. Karlı, age, s. 64 vd.). Kambiyo senetleri ise en tipik kurucu kıymetli evrak örneğini oluştururlar; o nedenle BK m. 18’e ilişkin bu tartışmanın kambiyo senetleri hukukuna da taşınmasına olanak yoktur. Bu anlamda bkz. İsmail Kırca (Kendigelen/Kırca), age, s. 26.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1