Türkiye Barolar Birliği Dergisi 173.Sayı

289 TBB Dergisi 2024 (173) Alihan AYDIN İİK m. 58 vd.’da hükme bağlanan adi haciz yoluyla ilamsız takibe borçlu itiraz ettiğinde takip durur (İİK m. 66/1). Duran takibin harekete geçirilmesi için alacaklının önünde iki yol vardır. Bir yol olarak alacaklı genel yetkili mahkemeye başvurarak itirazın iptalini talep edebilir (İİK m. 67). HMK’ya göre görülecek, dolayısıyla oradaki delil sistemine göre değerlendirilecek bu davada alacaklı alacağının varlığını kanıtlarsa itiraz iptal edilerek takip kaldığı yerden devam eder. İkinci yol olarak ise alacaklı icra mahkemesine başvurup itirazın kaldırılmasını isteyebilir (İİK m. 68). İtirazın kaldırılması talebi önüne gelen icra mahkemesi uyuşmazlığı HMK’daki delil sistemine göre değil, İİK’da hükümlerine göre değerlendirir (İİK m. 68, 68/a, 68/b); ezcümle, itirazın kaldırılmasına karar verilebilmesi için, temel kural olarak, “imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye” ihtiyaç vardır (İİK m. 68/1). Kambiyo senedine müstenit takip sisteminin işleyişinde ise, adi haciz yoluyla ilamsız takibe kıyasla, itirazın sonuçları bakımından alacaklı ve borçlunun rolleri tersine çevrilmiştir. Zira bu olasılıkta takip daha baştan, teknik farklılıklar bir yana, niteliği itibariyle temelde İİK m. m. 68/1’de itirazın kaldırılması için icra mahkemesinin arayacağı “borç ikrarını içeren senet” mahiyeti gösteren bir senetle, kambiyo senediyle başlar. Kambiyo senedi soyut (mücerret) nitelik de taşıdığından senedin varlığı alacağın varlığını zaten tek başına göstermeye yeter. O nedenle bu takip türünde borçlunun itirazı takibi durdurmaz (İİK m. 169, 170/1).21 İtiraz takibi durdurmadığından alacağın varlığını 21 2004 sayılı İİK’nın yürürlüğe giren ilk hâlinde “ticari senetler”e dayalı takip usulüyle adi haciz yoluyla takip arasında önemli bir farklılık bulunmamakta; bu bağlamda takibe itiraz, tıpkı adi haciz yoluyla takipte olduğu gibi, takibin durmasını (İİK m. 171/1) sonuçlandırmaktaydı (Bkz. 19.06.1932 tarih ve 2128 sayılı RG). 538 sayılı Kanun ile İİK’da yapılan köklü değişikliklerle kambiyo senetlerine mahsus özel takip usulü adi haciz yoluyla ilamsız takipten önemli şekilde ayrıştırılmış, yeni sistemde borca itirazın satıştan başka takip muamelelerini durdurmayacağı kabul edilerek kambiyo senedine bağlı alacağın çabuk ve güvenli şekilde tahsilinin sağlanması amaçlanmıştır (Bkz. 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına ve Bu Kanuna Bazı Madde ve Fıkralar Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/280) Millet Meclisi S. Sayısı 461, s. 20). Bununla birlikte “imzaya itiraz” konusunda farklı bir düzenleme yapılması uygun görülmüş; borçlunun İİK m. 168/4’e uygun olarak kambiyo senedi altındaki imzanın kendisine ait olmadığı itirazında bulunması

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1