Türkiye Barolar Birliği Dergisi 173.Sayı

296 Kambiyo Senetleri Teminat Amacıyla Düzenlenemez mi? -Yargıtay’ın (Özellikle 12. Hukuk Dairesi’nin) İçtihadının Eleştirisilendiğinin belirtilmesi ve senedin tarif edilmesi hâlinde, senedin kambiyo senedi niteliğini yitirmeyeceğini, ancak borçlunun itirazı hâlinde alacağın varlığının yargılamayı gerektireceğini, o nedenle takibin durması gerektiğini kabul etmeye başlamıştır. Doğrusu süreç içinde Yargıtay’ın içtihadının yaşadığı bu dönüşüm bile bu içtihadın isabetsizliğinin başlı başına bir kanıtıdır. Ancak burada asıl gözden kaçırılmaması gereken anılan içtihadın kendi içinde bile açık bir çelişkiyi barındırdığıdır. Yargıtay, çok doğal olarak, herhangi bir kazandırma işlemi gibi bir kambiyo senedinin de “teminat” hukuki sebebiyle düzenlenebileceği kabul etmektedir; fakat bunun bir şekilde temel ilişkide açıkça yer almasını ise sorunlu görmektedir. Öyle ki bizatihi senet üzerinde “teminat içindir” vb. şekilde, temel ilişkiyle doğrudan irtibat kurulmayan soyut kayıtların, pek yerinde olarak, senedin geçerliliğini etkilemeyeceğini de belirtmektedir. Hâlbuki bu tür senetlerin de hukuki sebebi yine “teminat”tır. Bir kambiyo senedi “teminat” hukuki sebebiyle düzenlenebildiğine göre bunun temel ilişkideki sözleşmeye açıkça yansıtılıp yansıtılmamasının senede bağlanacak hukuki sonuçlar üzerinde bir değişiklikte bulunması mümkün değildir. İşte, Yargıtay ortaya çıkan bu garip durumu fark edince çözümü içtihadını kısmen dönüştürmekte; “teminat senedi”ni törpüleyerek sınırlandırmak ve icra takibini iptal etmeyip “durdurmakta” aramaktadır. Hâlbuki bu içtihat dönüşümü karşımızdaki sorunu çözmeye yetmez; aksine ortaya, adeta “gerçek teminat senedi-gerçek olmayan teminat senedi nedir?” gibi bambaşka gereksiz sorular çıkarır. Oysa çözüm basittir: Yargıtay, teminat hukuki sebebiyle düzenlenen kambiyo senetleri ile diğer hukuki sebeplere dayanan senetler arasında, yasal veya teorik hiçbir temeli olmayan ayrımlar yapmaktan vazgeçmelidir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1