Türkiye Barolar Birliği Dergisi 173.Sayı

327 TBB Dergisi 2024 (173) Sevgi BOZKURT YAŞAR görüşe göre pay sahibinin ekonomik açıdan da pay sahipliği pozisyonunun kapsamının korunmasını talep etmesi söz konusu değildir. Zira mevcut payların değerinde herhangi bir azalma söz konusu değildir. Bu görüşe göre bu durumda sadece tamamen şekli eşit olmayan muamelenin bulunduğunun iddia edilmesi mümkündür. Zira gelecekte, azami oy limiti sınırının üzerindeki oy hakları değerlendirilirken sermayeye katılım ilkesinden sapılacaktır. Ancak bu durum pay sahipleri arasında eşit olmayan bir muameleye yol açmaz; zira bu değişiklik tüm pay sahipleri için aynı etkiye sahiptir.104 Ancak bizim de katıldığımız aksi yöndeki görüşe göre ise, azami oy limitinin en büyük pay sahibinin oy gücünden daha yüksek olarak belirlenmesi halinde dahi, pay sahipliği pozisyonuna yine de bir müdahale söz konusu olup, esas sözleşme ile bir azami oy kullanma sınırının getirilmesi, pay sahiplerinin önceki oy haklarının kısıtlanmasına yol açmasa bile, sermayeye katılma ilkesinden sapmaya ve oy hakkı üzerinde bir tavan oluşmasına neden olabilir. Zira pay sahibinin paylarını artırarak şirket içindeki konumunu genişletmesi veya şirket üzerinde kontrol tesis etme imkânı ortadan kalkacaktır.105 Bu halde getirilecek düzenlemenin eşit işlem ilkesine uygun surette gerçekleştirilmesi gerekecektir. Eşit işlem ilkesinin uygulamasında önemli bir sınır ise eşit durumdaki pay sahipleri arasında objektif gerekçelere dayanılarak farklı uygulamaya gidilmesi imkanıdır. Şirket menfaatinin gerektirdiği farklı uygulamalar eşit işlem ilkesine aykırılık teşkil etmez.106 Bu nedenle şirket, makul ekonomik değerlendirmeler çerçevesinde bir azami oy sınırının sonradan getirilmesinin veya mevcut sınırlamanın ağırlaştırılmasının şirketin veya tüm pay sahiplerinin çıkarına olmasının gerçek nedenlerini sunabilmelidir. Azami oy şartı ile belirlenen limitin bir veya daha fazla pay sahibinin önceki oy gücünün altında belirlenmesi halinde ise ilgili pay 104 Zöllner, Schranken, s. 123; ayrıca bkz.: Kalss,s. 80. 105 Bieri, s. 196. 106 Yönetim kurulu kararları bakımından eşit olmayan uygulamaların şirket menfaatinin gerektirdiği hallerde eşit işlem ilkesine aykırılık teşkil etmemesi şirket menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetme yükümlülüğü TTK m. 369’dan kaynaklanmaktadır. Eşit işlem ilkesinin amacının pay sahiplerinin keyfiyete dayalı farklı uygulamalara karşı korunması olduğu dikkate alındığında aynı kriterin genel kurul kararları açısından da kabul edilebileceğine ilişkin bkz.: Şehirali Çelik (Kırca/Manavgat), Anonim Şirketler Hukuku C.I, s. 144.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1