346 Anonim Şirketlerde Oy Hakkı Sınırlamalarının (Azami Oy Şartı) Esas Sözleşme Değişikliği ile Kuruluş Sonrası Düzenlenmesi önemsiz kalıyor ise hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilir.181 Ayrıca alınan önlemin orantılı (Verhältnissmäsigkeit) olup olmadığının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir.182 Kanunun prensipte TTK m. 421/1’de yer alan nisapla oy hakkının sınırlandırılması olanağını tanımış olması, münferit olarak pay sahibinin sınırlandırılmasına başlı başına haklı bir neden oluşturmaz.183 Özellikle, büyük pay sahipleri arasında gücün yoğunlaşmasını önlemek için, her ortağa tek oy (Kopfstimmprinzip) verme ilkesine yaklaşan bir oy hakkı sınırlaması doktrinde gerekli nitelikte olmayan bir önlem olarak görülmektedir. Münferit pay sahiplerinin etkisinden kaçınılabilmesi için azami oy sınırının neden daha yüksek belirlenemeyeceğinin belirli koşullara ve mevcut pay sahipleri yapısına göre, her bir münferit durumda haklı gösterilmesi gerekir.184 Burada özellikle pay sahiplerinin getirilen sınırlamadan doğrudan ve dolaylı etkilenmesi önem taşır. Çünkü azami oy limitinin pay sahiplerinin mevcut oy hakkının altında belirlenmesi halinde, münferit pay sahipliği hakkında önemli bir değer düşüklüğü söz konusudur.185 Azami oy limitinin pay sahiplerinin mevcut oy haklarının altında belirlenmesi, sadece oy haklarını kısıtlamakla kalmaz, aynı zamanda diğer pay sahiplerine göre oy haklarını eşitsiz bir şekilde azaltır. Oy hakkı etkilenen pay sahiplerinin genel kuruldaki etkileri sınırlanırken, azami limit altında kalan diğer pay sahiplerinin etkisi ise göreceli bir artış yaşar. Azami oy şartı getirilmesi, bu nedenle, bu pay sahiplerinin yasal pozisyonuna büyük bir müdahale anlamına gelir.186 Azami oy şartının getirilmesinde şirket pay sahiplerinin menfaatlerindeki değer düşüklüğüne karşı çeşitli şirket çıkarları öne sürebilirse de bunların pay sahiplerinin menfaatlerinden ağır basıp basmadığının orantılılık çerçevesinde kontrol edilmesi gerekir. Ancak özellikle haklı gerekçe olarak tespit edilebilen pek çok hedef esasen şirketin varlığı ve işlevselliği için belirleyici değildir.187 181 Kırca, s.80 vd. 182 Von Salis, Stimm-und des Vertretungsrechts, s. 103. 183 Ayrıca bkz.: BGHZ 70 (1978) 122 vd. “Genel kurul, esas sözleşmesel çoğunlukla, belirli bir nedenle gerekli gördüğü takdirde” ifadesini kullanmıştır. Ancak kararda somut olarak özel bir neden olup olmadığı ve mahkemenin bunu değerlendirip değerlendirmediği belirtilmemiştir. Von Salis, s. 104, dn. 504. 184 Von Salis, Stimm-und des Vertretungsrechts, s. 103. 185 Von Salis, Stimm-und des Vertretungsrechts, s. 104. 186 Böckli, Aktienstimmrecht, s. 47; Huguenin Jacobs, 157. 187 Von Salis, Stimm-und des Vertretungsrechts, s. 104.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1