35 TBB Dergisi 2024 (173) Tolga ŞİRİN hangi tarihli itiraz ve tahliye talebinin hangi hakimlik tarafından geç incelendiğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi açıklamada da bulunmamıştır. Bu kapsamda hangi talebinin hangi itiraz merciince hangi tarihte verildiği belirtilmemiştir. Dolayısıyla söz konusu iddianın kanıtlanmamış şikâyet kapsamında kabul edilmesi gerekmektedir.”153 Bu kararlarda da kanımızca her itiraz açısından inceleme süresinin makullüğü ve/veya kanunun öngördüğü azami sürelere uygunluğu konusunda bir denetim yapmak pekâlâ mümkündür. Zira pek çok başvuruda itirazların sayısı sınırlıdır ve “hâkim hukuku resen uygular” ilkesi uyarınca iddianın tüm itirazlar için geçerli olduğu düşünülebilirdi. Keza, AYM’nin bu tür vakalarda -meseleyi basit bir kabul edilebilirlik sorununa indirmektense- en azından yol gösterici bazı belirlemelere yer vererek karşılaması daha yerinde olabilirdi. VII. TAZMINAT HAKKI (MD. 19/9) Anayasa’nın m. 19/son hükmü, özgürlük ve güvenlik hakkına dönük güvencelerin dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zararın tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödeneceğini düzenlemektedir. Anayasa Mahkemesi bu hükmü özellikle gözaltına alınan ve fakat sonradan haklarında kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararı kişilere ödenen düşük tazminatlar bağlamında geliştirmiştir. Bu bağlamda AYM içtihadında dikkat çekici üç noktanın bulunduğunu kaydetmek gerekir. Birincisi; AYM, beraat veya kovuşturmaya yer olmadığı kararları üzerine CMK’nın “Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen” kişilerin zararını isteyebileceğini öngören md. 141/e hükmünü uyarınca hükmedilen tazminatların, tutmayı geçmişe dönük olarak hukuki kılmadığını tespit etmektedir. AYM’ye göre: “(…) burada kanun koyucunun soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi ya da kovuşturmanın beraat ile sonuçlanması durumunda -soruşturma veya kovuşturma sonunda verilen karardan hareketle- bu süreçlerde uygulanan yakalama, gözaltı ve tutuklama tedbirlerinin kanuna aykırı hâle geldiğini kabul 153 Ramazan Bayrak, § 131-132.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1