83 TBB Dergisi 2024 (173) Muhammed BIÇAKÇIGİL Anayasa’nın 105’inci maddesine göre; cumhurbaşkanına karşı soruşturma açma önergesi için meclis üye tam sayısının salt çoğunluğu, soruşturma açılmasına karar verilebilmesi için meclis üye tamsayısının beşte üçü gibi büyük bir çoğunluk, soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde ise Yüce Divan’a sevk kararı için ise meclis üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyu gerekmektedir. Üstelik, görev sırasında işlediği suçlar açısından bu usul cumhurbaşkanının görevi bittikten sonra da uygulanacaktır. Görüldüğü üzere yasama organının cumhurbaşkanını denetleme yetkisi çok zor koşullara tabidir.85 Cumhurbaşkanının sorumluluğu konusunda öngörülen soruşturma usulünün aynısı Anayasa’nın 106’ncı maddesinde cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar için de öngörülmüştür. c. Yargı Organı Açısından Değerlendirme Yargının niteliği ve amacı, yasama ve yürütme organlarından farklılık arz ettiğinden yargı, rejimlerin sınıflandırılmasında dikkate alınmaz. Çünkü yargı, hukukun ihlali ve bir dava açılması durumunda harekete geçer ve amacı da hukukun iadesidir. Bu sebeple anayasa hukukunda siyasi rejimlerin geleneksel sınıflandırması konusunda sadece yasama ve yürütme ilişkileri bakımından bir tasnif yapılmaktadır.86 Hal böyle olsa da günümüzde yasama ve yürütme açısından fiilen bir denge ve denetim mekanizması olma potansiyeline sahip olduğu için kuvvetler ayrılığı ilkesi bakımından yargı organına da kısaca değinmek gerekecektir. Yargı organının üçüncü bir erk kabul edilip edilmemesi öğretide tartışmalı olsa da istisnasız bütün hukuk devletlerinde yargı organı, yasama ve yürütme organları karşısında bağımsızdır.87 Bu bağımsızlığı sağlamak için yargı görevini yerine getiren hakimlerin, diğer kamu personeline göre daha güvenceli bir statüye sahip olmaları benimsenmiştir.88 85 Esen, s. 45-73. 86 Teziç, s. 474. 87 Münci Kapani, İcra Organı Karşısında Hakimlerin İstiklali, Güzel Sanatlar Matbaası, Ankara 1956, s. 17-23. 88 Özbudun, 2014, s. 384.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1