140 İdarenin Sorumluluğunda Yansıma Zarar rumluluğunun sınırlandırılmasına benzetebiliriz. İdarenin kusursuz sorumluluğunda, ortaya çıkan zararın idarece tazmin edilebilmesi için, zararın özel ve olağanüstü olması gerektiği kabul edilir49 ve bunun nedeni de idarenin kusuru bulunmadan neden olduğu her türden zararı tazmin etmesinin kendisinden beklemenin mümkün olmamasıdır. Bu sebeple idarenin kusursuz sorumluluğunda ortaya çıkan zararların idarece tazmini konusuna bir sınırlama getirmek gerekmiştir. Benzer şekilde yansıma zararlardan sorumlulukta da bir sınır getirilmesi gerekmektedir. Zira yansıma zararda, idarenin faaliyetinin yöneldiği kişide değil, üçüncü kişilerde ortaya çıkan bir zarar söz konusudur. Bu halde idarenin sorumluluk alanı şüphesiz genişlemektedir. Bununla birlikte genişleyen bu sorumluluk alanına bir sınırlama getirmek zorunluluğu da ortaya çıkmaktadır. Çünkü idarenin faaliyeti nedeniyle üçüncü kişilerde ortaya çıkan her türden zararın idarece tazmin edilmesini beklemek mümkün değildir. Zira idarenin faaliyeti esasen üçüncü kişilere yönelmemekte, burada özel bir zarar gündeme gelmektedir. O halde yansıma zararın idarece tazmin edilebilmesi için bazı özel koşulların bir araya gelmesini beklemek ve idarenin sorumluluğuna hukuki bir sınır çizerek, genişleyen sorumluluk alanının kapsamını belirlemek gerekmektedir. Bu kapsamda yansıma zararların idarenin sorumluluğu kapsamında değerlendirilebileceğini ve fakat bu sorumluluğa bir sınır çizilerek, yansıma zararların ancak belli koşullar altında idarenin sorumluluğunu doğuracağını ifade etmek gerekir. Yansıma zararın tazmin edilebilmesi için varlığı gerekli olan koşullardan en önemlisi ise yasa ile öngörülmüş olmasıdır. Dolayısıyla yasa ile öngörülmeyen hallerde yansıma zararın tazmin edilmemesi gerekmektedir. III. YANSIMA ZARARIN TAZMIN EDILME KOŞULLARI Yansıma zararın tazmin edilebilmesi için bazı koşulların bulunması gereklidir. Bu koşullar; üçüncü kişinin zararı, doğrudan mağdur olan kişinin zarar görmesi, yansıma zararın tazmin edilmesi yönünde 49 “Zararın özel olması, toplumun yalnızca bazı bireyleri açısından meydana gelmesini; olağanüstü olması ise zararın önemli bir seviyeye ulaşmasını ifade eder.” Akyılmaz/Sezginer/Kaya, s. 610.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1