Türkiye Barolar Birliği Dergisi 174. Sayı

142 İdarenin Sorumluluğunda Yansıma Zarar radıkları zararların karşılanması” diyerek, yansıma zararın üçüncü bir kişide gerçekleşen zarar olduğu kabulünden hareket etmiştir.53 Yansıma zarara uğrayan kişinin, zarara sebep olan fiilin aslında yöneldiği kişi ile önceden kurulmuş bir yakınlığının bulunması gerekir. Bu yakınlık evlilik ilişkisinden, ana-babalık ya da kardeşlik gibi ailevi bir ilişkiden veya başka bir ilişkiden de kaynaklanabilir. Bu kapsamda yansıma zarardan bahsedebilmek için akrabalık veya mirasçılık ilişkisinin bulunması şart değildir.54 Önemli olan asıl zarara uğrayan ile yansıma zarara uğrayan arasında yoğun ve düzenli bir ilişkinin bulunmasıdır.55 Yakınlık kavramının genel bir tanımı bulunmadığından yakınlık ilişkisi her somut olayın koşulları göz önünde bulundurularak belirlenmelidir.56 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de yakınlık kavramı ile hukuksal bağ veya kan bağını anlamakta; evli eşleri, evli olmayan eşleri, ebeveynleri, kardeşleri, çocukları ve hatta yeğenleri yakınlık kavramı içinde değerlendirmektedir. Bu kapsamda Mahkeme, yakınlık kavramını “kişiler arasındaki ilişkinin fiili yakınlığını” esas alarak belirlemektedir.57 53 AYİM 2. D, E. 2011/1606, K. 2013/821, T. 03.07.2013 (Yayınlanmamıştır). 54 Yansıma zararda ölenin destek sağladığının ispatlanması halinde üçüncü kişilerin kendi adlarına hak ihlalinin gerçekleşmiş olacağının kabul edildiği yönünde, Zehreddin Aslan/ İrfan Barlas/Kahraman Berk ve Diğerleri, Açıklamalı ve İçtihatlı İdari Yargılama Usulü Kanunu (Vergi Yargılaması Dahil) (Ed. Zehreddin Aslan), Seçkin, 3. baskı, Ankara 2022, s. 121. Danıştay’ın bir kararında tetkik hâkimi bu konuyu şu şekilde vurgulamıştır: “Kanun yansıma yoluyla manevi tazminat talebini iki şarta bağlamıştır: Bunlardan birincisi, zarar gören kişinin “ağır bedensel zarara” uğraması, ikincisi ise tazminat talebinde bulunacak kişilerin zarar görenin “yakını” olması şartıdır. Kişinin yakınları kavramı ise, doğrudan zarara uğrayan kişinin ana, baba, karı, koca ve çocukları gibi kişinin çok yakınları ile sınırlı tutulmayıp, aile kavramından ve hısımlık ilişkisinin derecesinden bağımsız olarak, ağır bedensel zarara uğrayan kişi ile düzenli ve yoğun ilişkinin varlığı önem taşımaktadır.” Buna göre ağır bedensel zarara uğrayan kişi ile yansıma yoluyla zarara uğrayan kişi arasında “eylemli ve gerçek bir bağın” bulunması gerekmektedir. Danıştay 10. D, E. 2016/13668, K. 2019/2798, T. 10/04/2019 (Yayımlanmamış). 55 Antalya, s. 262. 56 Tolga Şirin, Bireysel Başvuru Usul Hukuku, Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru El Kitapları Serisi-7, Avrupa Konseyi, 2018, s. 40. 57 Şirin, s. 40. Mahkeme, doğrudan mağdur ile arasında bu neviden fiili yakınlığı bulunan kişileri dolaylı mağdur olarak değerlendirmektedir. Anayasa Mahkemesi de yakın akraba ve eşleri dolaylı mağdur olarak görme eğilimindedir. AYM, Selman Kapan ve Digerleri Başvurusu, Başvuru No. 2013/7302, T. 20.04.2016, Nakleden; Şirin, s. 40, 114 nolu dipnot.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1