Türkiye Barolar Birliği Dergisi 174. Sayı

147 TBB Dergisi 2024 (174) Fatma Ebru GÜNDÜZ - Melike Özge ÇEBİ BUĞDAYCI nin dışındaki bir şahısta meydana gelmektedir. Bu sebeple de destekten yoksun kalmak yansıma zarar olarak kabul edilmekte ve TBK’nın 53. maddesinin açık ifadesi sonucunda tazminat konusu olabilmektedir. B. Yansıma Yoluyla Meydana Gelen Manevi Zarar: Ölenin veya Ağır Bedensel Zarar Görenin Yakınları İçin Manevi Tazminat Manevi zarar, ölümden, bedensel bütünlüğe yapılan saldırılardan veya kişilik haklarına yapılan saldırılardan kaynaklanabilir ve bu halde manevi tazminat gündeme gelir. Manevi tazminat, maddi tazminattan tamamen bağımsız bir tazminat türü olup, manevi zararın tazmininin talep edilebilmesi için, bazen maddi bir zararın oluşması dahi gerekmez. TBK’nın 56. maddesinin 2. fıkrasında, “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm ile kanun koyucu kişilik haklarına yapılan saldırı sonucunda oluşan manevi zararı, tazmini gereken yansıma zarar olarak düzenlememiştir. Yani bir kişiye yapılan kişilik haklarına saldırı sebebiyle saldırının yöneldiği kişinin uğramış olduğu manevi zarar tazmin sorumluluğu kapsamında olacak, ancak saldırının muhatabı olan kişinin yakınlarının uğramış olduğu zarar, tazmin kapsamı içerisinde değerlendirilmeyecektir. TBK’nın 56. maddesinin 2. fıkrasında iki durum düzenleme altına alınmıştır. Birincisi ölüm nedeniyle manevi tazminat almaya hakkı olanlar; ikincisi ağır bedensel zarar nedeniyle tazminat almaya hakkı olanlardır. Bu düzenlemeye göre hem ölüm halinde hem de ağır bedensel zarar halinde manevi tazminat almaya hakkı olanlar ölenin veya ağır bedensel zarara maruz kalanların yakınları olarak tespit edilmiştir. Ölenin veya ağır bedensel zarara maruz kalanların yakınlarının bu olaylar neticesinde duymuş oldukları manevi acı, bir yansıma zarar olarak kabul edilmektedir. Çünkü hem ölüm olayında hem de ağır bedensel zarar halinde, eylemin yöneldiği kişinin dışında bir başka kişi manevi zarara uğrayan olarak karşımıza çıkmaktadır. TBK’nın 56. maddesinin 2. fıkrasının açık hükmü sebebiyle bu yansıma zararın da tazmini gerekecektir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1