166 Emlak Vergisi Uygulamasından Kaynaklanan Uyuşmazlıkların Yargısal Çözümünde Karşılaşılan Bazı Hukuki Sorunlar ve Çözüm Önerileri ise bina ve arazilerin vergi değerinin, vergi değeri olarak ise rayiç bedelin baz alınacağı kabul edilmiştir. Fakat zaman içerisinde görülmüştür ki, vergi yükümlülerinin önemli bir kısmı rayiç bedelin oldukça altında beyanlarda bulunmuş ve hızlı gerçekleşen enflasyon dolayısıyla beş yılda bir yapılan beyanlar iktisadi gerçeklerden uzak neticelerin doğmasına sebebiyet vermiştir.15 Bunun üzerine 1982 yılında 2587 sayılı Kanun ile EVK muhtevasında yapılan değişikliklerle, yükümlülerin beyan edecekleri matrahlar açısından objektif ölçütlere dayalı bir sınır çizilmesi yoluna gidilmiştir. Daha açık bir deyişle, yükümlülerin beyan edecekleri vergi değerinin idarenin objektif ölçütler çerçevesinde saptayacağı asgari vergi değerinden düşük olamayacağı, aksi durumda ise tahakkuka idarece saptanacak değerler üzerinden hesaplanacak emlak vergisi tutarının esas alınacağı öngörülmüştür.16 17 Fakat ilerleyen süreçte değinilen önlem de arzu edilen sonuçları verememiş ve 2002 yılında 4751 sayılı Kanun ile EVK’da yapılan değişiklikler akabinde beyan esası kaldırılmış ve matrahın tespitinde tamamıyla idari makamlarca yapılacak takdir ve tespit usulüne geçilmiştir.18 Öyle ki, (Ed.), Prof. Dr. Ahmet Gökdere’ye Armağan (Ekonomi ve Hukuk Üzerine Yazılar), Turhan Kitabevi, Ankara 2011, (Emlak Vergisi), s. 550; Özkök Çubukçu, Vergi Değeri, s. 125-126; Önen, s. 88. 15 Orhan Şener, Teori ve Uygulamada Kamu Ekonomisi, 10. Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul 2008, s. 307. 16 Abdurrahman Akdoğan, Vergilerin İncelenmesi ve Değerlendirilmesi (Yasal Düzenlemelerin İşleyişi Açısından), Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Matbaası, Ankara 1991, s. 599-600, 615; Halil Nadaroğlu, Kamu Maliyesi Teorisi, 10. Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul 1998, s. 352; Şener, s. 307; Özhan Uluatam/Yaşar Methibay, Vergi Hukuku, 5. Baskı, İmaj Yayınevi, Ankara 2001, s. 363, 367 vd.; Hacıköylü, s. 36; Kumrulu, Emlak Vergisi, s. 551-552; Aşçı Akıncı, Emlak Vergisi, s. 46-47; Torun, s. 246, 429-430. 17 Tarihsel süreçte matrah açısından önemli değişiklikler vuku bulduğu gibi, vergiyi tarh ve tahsil edecek idari makamlar noktasında da birtakım değişimler yaşanmıştır. Nitekim 1936 yılından itibaren il özel idarelerince tahsil edilen emlak vergisi, 1972 yılında merkezi idarece tarh ve tahsil olunmaya başlanmış ve fakat değinilen konulardaki yetki 1985 yılında kabul edilen 3239 sayılı Kanun ile 1986 yılının başından itibaren belediyelere devredilmiştir. Bkz. Mualla Öncel/Ahmet Kumrulu/Nami Çağan/Cenker Göker, Vergi Hukuku, 32. Baskı, Turhan Kitabevi, Ankara 2023, s. 439-440; Öner, s. 581; Ali Değirmendereli, Türk Vergi Sistemi, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2020, s. 243; Yusuf Karakoç, Kamu Maliyesi, 2. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara 2022, s. 190. 18 Bulutoğlu, s. 257; Nurettin Bilici, Türk Vergi Sistemi, 47. Baskı, Savaş Yayınevi, Ankara 2023, (Sistem), s. 201; Özkök Çubukçu, Vergi Değeri, s. 126; Aşçı Akıncı, Emlak Vergisi, s. 47; Önen, s. 91.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1