Türkiye Barolar Birliği Dergisi 174. Sayı

188 Emlak Vergisi Uygulamasından Kaynaklanan Uyuşmazlıkların Yargısal Çözümünde Karşılaşılan Bazı Hukuki Sorunlar ve Çözüm Önerileri işlemlerin mi hukuki rejimine tabi olacaklardır? Öğretide bu konuya Conseil d’Étatın net bir yanıt vermediği, bazı kararlarında ilgili işlemleri bireysel, bazılarında ise düzenleyici idari işlem olarak kabul ettiği ve tabi olacakları hukuki rejimi bu şekilde belirlediği ifade edilmektedir.82 Kanaatimizce asgari ölçüde birim değeri takdirine yönelik işlemler düzenleyici idari işlemlerin hukuki rejimine tabi olmalıdır. Zira emlak vergisinin yirmi milyon civarında yükümlüsünün bulunduğu83 dikkate alındığında, ilgili kararların her bir yükümlüye tebliğ edilmesindense ilan edilerek duyurulmalarını beklemek çok daha rasyonel bir yaklaşım olacaktır.84 Asgari ölçüde birim değeri takdiri işlemleri ile alakalı Danıştay kararları irdelendiğinde ise, Yüksek Mahkemenin mezkûr işlemleri dolaylı bir şekilde düzenleyici işlem olarak kabul ettiği görülmektedir. Zira mezkûr kararlarda asgari ölçüde birim değerlerini takdir eden komisyon kararlarının kısmen veya tamamen iptal edilmeleri halinde, iptal kararının sonuçlarından yalnızca dava açan kimsenin değil, aynı zamanda dava konusu arsanın bulunduğu sokak, cadde, mahalle ya da bölgedeki diğer arsalar dolayısıyla emlak vergisi yükümlüsü olan kimselerin de istifade edebilecekleri açıkça belirtilmektedir.85 Bu durum esasen ilgili kararların düzenleyici işlem olarak kabul edildikleri 82 Gözler, İdare, s. 672. 83 Bilici, Sistem, s. 213. 84 Düzenleyici idari işlemlere daha yakın olmaları nedeniyle bahsi geçen işlemlerin hukuki rejimine tabi olmaları gerektiği görüşü için bkz. Mert, s. 154. 85 “…aynı yer için daha önce açılan davalar sonucunda takdir komisyonu kararı iptal veya kısmen iptal edilmiş ise bunun neticelerinden aynı mahalle, cadde, sokak veya bölgede bulunan tüm emlak vergisi mükellefleri de yararlanacağından, diğer bir deyişle işlemlerin iptali ya da kısmen iptali aynı yer için dava açmayan diğer mükellefleri de etkileyeceğinden, Mahkemece taşınmazın bulunduğu yer için başka dava açılıp açılmadığı, açılmış ise vergi değerinin ne şekilde kesinleştiği hususu ile davacının tahakkuka ilişkin diğer iddialarının da araştırılması suretiyle yeniden karar verilmesi gerekmektedir.” Danıştay 9. Daire, T. 04.07.2019, E. 2019/3507, K. 2019/3436, https://lib.kazanci.com.tr/, (E. T.: 10.02.2024).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1