190 Emlak Vergisi Uygulamasından Kaynaklanan Uyuşmazlıkların Yargısal Çözümünde Karşılaşılan Bazı Hukuki Sorunlar ve Çözüm Önerileri Hemen belirtelim ki, hükmün muhtevasında geçen uygulama işlemi çalışma konumuz itibariyle emlak vergisinin tarh edilmesi işlemidir.89 Bu hüküm esas alındığında denilebilir ki, emlak vergisi yükümlüleri takdir komisyonlarının asgari ölçüde birim değerini takdir eden işlemlerine karşı dava açabilecekleri gibi daha sonra bu kararların uygulanması yani emlak vergisinin tarh edilmesi üzerine de komisyon kararlarına veya tarh işlemine yahut da her ikisine birden dava açabilirler.90 Bu nedenle ilgili komisyon kararlarına karşı açılacak davalarda emlak vergisi tarhına karşı hangi tarihten itibaren dava açılabileceği hususu da oldukça önem arz etmektedir. Tabi burada öncelikle takdir komisyonlarının ilgili kararlarına karşı açılacak davalarda dava açma süresinin başlangıcının hangi tarihe denk düşeceğini saptamak gerekir. İlgili komisyon kararları düzenleyici idari işlemlerin hukuki rejimine tabi olacağından, bunlara karşı açılacak davalarda ilan tarihinin baz alınması gerekir. Fakat daha önce de değinildiği üzere, VUK’un mükerrer 49. maddesinde ehliyet yönünden kısıtlama getiren hükmün iptalinden sonra ilgili komisyon kararların emlak vergisi yükümlülerine dava açma süresini başlatır mahiyette nasıl duyurulacakları konusunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Fakat hemen belirtelim ki, ilgili komisyon kararlarının yükümlülere duyurulmasına yönelik mükerrer 49. maddede şöyle bir hükme yer verilmiştir: “Kesinleşen asgari ölçüde arsa ve arazi birim değerleri, ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve tahakkukun yapıldığı yılın başından mayıs ayı sonuna kadar ilân edilir.” cek uygulama işlemine karşı dava açılıp bu işlemler iptal edilseler dahi asıl hukuka aykırılığı meydana getiren düzenleyici idari işlem hukuk düzeninde varlığını sürdürecektir. İdare de yürürlükte bulunan ve dolayısıyla kendisini bağlayan bu düzenleyici idari işleme dayanarak benzer mahiyetteki uygulama işlemlerini tesis etmeye devam edecektir. Böylece hukuka aykırılığın kökten çözümü imkânsız hale gelecektir. Bkz. Ali D. Ulusoy, İdari Yargılama Hukuku, 3. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara 2022, s. 131-132. 89 Candan, Emlak, https://turgutcandan.com/, (E. T.: 25.12.2023). 90 Bu yönde bkz. Candan, Emlak, https://turgutcandan.com/, (E. T.: 25.12.2023); Doğrusöz, “Dava Hakkı (2)”, https://www.dunya.com/, (E. T.: 25.12.2023); Gök, s. 194, 198-200; Aşçı Akıncı, Dava, s. 40; Balcı, Süre Aşımı Sorunu–2, https:// vergialgi.com/, (E. T.: 25.12.2023); Mert, s. 153-154; Can/Bülbül de eserlerinde İYUK’un 7. maddesinin 4. fıkrasında sözü edilen uygulamadan bahsetmeseler de benzer bir sonuca varmışlardır. Bkz. Can/Bülbül, s. 887.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1