Türkiye Barolar Birliği Dergisi 174. Sayı

191 TBB Dergisi 2024 (174) Abdullah ARIKAN Daha önce de ifade edildiği üzere, Danıştay mezkûr cümlede geçen kesinleşme ibaresini komisyon kararlarına karşı yıl sonuna kadar dava açılması gerektiği manasında yorumlamaktadır. Fakat kanaatimizce ehliyet yönünden kısıtlama getiren düzenlemenin iptali sonrası ilgili ibare işlevini kaybettiğinden91 yukarıda alıntılanan düzenlemenin yeniden yorumlanması gerekir. Düzenlemeye bakıldığında görülmektedir ki, asgari ölçüde birim değerleri takdirin geçerlilik taşıyacağı yılın başından itibaren ilgili yerlerde yayımlanmakta ve emlak vergisi yükümlüleri bu sayede mevzu bahis değerlerden haberdar olabilmektedirler. Böyle olunca da mezkûr ilanın yükümlülerce açılacak iptal davalarında dava açma süresini başlatacak ilan kriterini taşır mahiyette kabul edilebileceği kanaatindeyiz.92 Vurgulamak gerekir ki, değinilen yaklaşım Danıştay’ın emsal içtihadına nazaran hak arama özgürlüğünün etkin bir şekilde kullanımını temin noktasında çok daha yerindedir. Ayrıca belirtilmelidir ki öğreti93 ve yargı kararlarında94 dava açma 91 Aynı yönde bkz. Balcı, Süre Aşımı Sorunu–2, https://vergialgi.com/, (E. T.: 25.12.2023). 92 Söz konusu ilanın dava açma süresinin başlangıcı açısından dikkate alınabileceği yönündeki görüşler için bkz. Candan, Emlak, https://turgutcandan.com/, (E. T.: 25.12.2023); Gök, s. 197-198; Sağlam, https://t24.com.tr/, (E. T.: 25.12.2023). 93 Torun, s. 537; Süleyman Can, “Arsa Metrekare Birim Değerlerinin Tespitine İlişkin Kararlara Karşı Açılacak Davalarda Dikkat Edilmesi Gerekenler”, 13.10.2022, https://www.muhasebedr.com/, (E. T.: 25.12.2023); Mert, s. 153; Balcıya göre, güncel durumda komisyon kararlarına karşı dava açılması halinde dava açma süresinin başlangıcı noktasında iki tarihin esas alınabilmesi mümkündür. Bunlardan ilki, yukarıda sözü edilen ilanın gerçekleştiği, diğeri ise yükümlülerin komisyon kararlarından haberdar oldukları tarihtir. Haberdar olma olgusu ise yazara göre belediyeye başvurulması üzerine belediyece verilecek yazılı cevap, yükümlünün böyle bir girişimi bulunmamakta ise fiili ödeme tarihidir. Yazar bu iki ihtimalden ikincisinin esas alınmasının hukuka daha uygun olduğu kanaatini taşımaktadır. Bkz. Balcı, Süre Aşımı Sorunu–2, https://vergialgi.com/, (E. T.: 25.12.2023). 94 Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi’nin T. 06.10.2022, E. 2022/299, K. 2022/526 sayılı kararında şu ifadelere yer verilmiştir: “…mükerrer 49. maddesinde, arsa ve arazi birim değerlerinin verginin tahakkuk edeceği yılın başından önce yargı yolu dahil kesinleştirilmesi amaçlanmış ise de bu süreçte ilan edilmeyen arsa veya arazi birim değerinin mükelleflere tebliğ de edilmemesi nedeniyle mükelleflerin, idareye başvuruları üzerine haberdar oldukları birim değerlerine karşı tebliğ veya öğrenme tarihinden itibaren otuz gün içerisinde dava açabileceklerinin kabulü gerekmektedir.” Bkz. Danıştay VDDK, T. 15.02.2023, E. 2022/14, K. 2023/2, 28.04.2023 tarih ve 32174 sayılı Resmî Gazete; Bir karşı oy yazısında da benzer yaklaşım sergilenmiştir: “…Anayasanın 125. maddesinin 3’üncü fıkrasında idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1