195 TBB Dergisi 2024 (174) Abdullah ARIKAN Buraya kadar sözü edilen hususları özetlemek gerekirse, emlak vergisi yükümlüleri düzenleyici işlemlerin hukuki rejimine tabi olan takdir komisyonu kararlarına karşı ilanlarını takip eden otuz günlük süre içerisinde dava açabilecekleri gibi, İYUK’un 7. maddesinin 4. fıkrası çerçevesinde uygulama işlemi mahiyetini taşıyan tarh işleminin tesisiyle birlikte yukarıda sözü edilen tarihlerden itibaren her iki işleme yahut bunlardan birine karşı da dava açma yoluna gidebilirler. Böyle olunca da takdir komisyonu kararlarına karşı dava açma süresini geçirseler dahi ileride tarh işlemine karşı dava açabilecekleri süre içerisinde bu kararları da tekrar105 dava konusu yapabilirler.106 Olması gereken hukuk açısından buraya kadar değinilen çerçeve doğrultusunda dava açılabilmesi mümkün olsa da Danıştayın emsal içtihadı ve kanuni düzenlemelerin giriftliği dikkate alındığında dava açma süresi özelinde emlak vergisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların yargısal çözümüne dair kanuni düzenleme ihdasına gidilmesinin gereklilik arz ettiğini vurgulamak gerekir.107 B. Takdir Komisyonu Kararlarının Vergi Mahkemesince Kısmen İptal Edilip Edilemeyeceği Bölge idare mahkemelerinin kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi noktasında Danıştayın önüne gelen diğer bir uyuşmazlık, tak105 Zira ilgili hüküm dolayısıyla düzenleyici idari işlemlerin her yeni uygulanışı akabinde dava hakkı (dolayısıyla dava açma süresi) yeniden doğmaktadır. Bkz. Kemal Gözler, “Düzenleyici İşlemlerde Dava Açma Süresinin Başlangıcı Konusunda Üçüncü Bir İhtimal”, ABD, S. 3, 1998, s. 30; Karakoç, Süre, s. 71. 106 Fakat hemen belirtelim ki, Danıştayın emsalleşen içtihadı dolayısıyla ilgili tarh işlemlerine karşı açılacak davalarda komisyon kararlarının hukuka aykırılığı ele alınamayacaktır. Bununla beraber söz gelimi emlak vergisinin hesaplanmasında kesinleşen birim değerlerinin daha yüksek bir tutardan dikkate alınmış olması gibi hukuka aykırılık iddiaları gündeme gelebilecektir. Veyahut da dava açan yükümlünün emlaki için hesaplanacak emlak vergisinde baz alınan takdir komisyonu kararı başka bir yükümlünün açmış olduğu dava kapsamında kısmen ya da tamamen iptal edilmişse bu iptal hükmü, sadece tarh işlemine karşı dava açmış olan yükümlü açısından da sonuç doğuracağından, mezkûr davada ilgili emlake dair birim değerinin kesinleşmesinin beklenilmesi ve buna göre karar verilmesi gerekecektir. Bkz. Öğütçü, s. 44-45. 107 Konuya dair kanuni düzenleme ihtiyacının hasıl olduğu öğretide de ifade edilmektedir. Bkz. Özkök Çubukçu, Vergi Değeri, s. 162; Doğrusöz, “Dava Hakkı (2)”, https://www.dunya.com/, (E. T.: 25.12.2023); Öğütçü, s. 43; Kabakçı Karadeniz, s. 86; Sağlam, https://t24.com.tr/, (E. T.: 25.12.2023); Balcı, Süre Aşımı Sorunu–2, https://vergialgi.com/, (E. T.: 25.12.2023).
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1