207 TBB Dergisi 2024 (174) Abdullah ARIKAN 150 İki ihtimal açısından diğer farklılık ise, zamanaşımı yönünden ortaya çıkar.151 Fakat her iki ihtimalde de matrah mahkemece tayin edildiğinden, idari işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği yasağı bağlamında herhangi bir farklılıktan söz edilemez.152 Bununla birlikte ilgili yasak yönünden konu daha da derinleştirildiğinde görülmektedir ki, mahkeme matrahı saptamayıp, herhangi bir unsur yönünden hukuka aykırılık tespit ederek iptal kararı verdiğinde de idari işlem niteliğinde hüküm tesis etmiş olmaktadır. Zira iptal davası sonucunda verilen iptal yönündeki hükümler inşai vasıf taşımaktadır.153 Böyle olunca da idari yargı alanında dava açan kimse lehine verilen kararların aslında doğaları gereği/yapıları itibariyle idari işlem mahiyetini taşıdıklarını söylemek yanlış olmayacaktır.154 Dolayısıyla ilgili yasak geniş yorumlanırsa idari yargı makamları karar veremez hale gelir ki,155 bu düşünce hukuk devletini önceleyen bir celeme”, Kazancı Hakemli Hukuk Dergisi, S. 29-30, 2007, s. 44; Sarıaslan, s. 64. 150 Danıştay, kısmen ret ve kısmen iptal yönündeki kararların ardından idarenin düzenleyip yükümlüye tebliğ edeceği iki no’lu ihbarnamenin bildirim niteliğinde olduğunu kabul etmektedir. Fakat buradaki işlemin dava konusu yapılıp yapılamayacağı konusunda Yüksek Mahkemenin ayrıksı kararları bulunmaktadır. Bkz. Kaşıkcı, s. 40 vd.; Belirtmek gerekir ki, vergi mahkemesi kararında matrah saptaması gerçekleştirilmesi ve idarece düzenlenen iki no’lu ihbarnamede farklı bir tutara yer verilmesi ihtimallerinde, ilgili işlemin dava konusu yapılamayacağını ifade etmek mümkün görünmemektedir. Ayrıca iki no’lu ihbarname gecikme faizi açısından bir no’lu ihbarname niteliğini taşımaktadır. Zira söz konusu faiz ilk kez bu safhada hesaplanmakta ve yükümlüden istenmektedir. Dolayısıyla gecikme faizi yönünden tarh aşaması yeni gerçekleşmektedir. Bu sebeple iki no’lu ihbarnamenin gecikme faizi ve ayrıca yargı harçları yönünden dava konusu yapılmasının da önünde hukuki bir engel bulunmamaktadır. Bkz. A. Bumin Doğrusöz, “İki Numaralı İhbarname ve Dava Yolu”, Dünya Gazetesi, 10.03.2016, https:// www.dunya.com/, (E. T.: 05.05.2023). 151 Tekgündüz, s. 57. 152 Kumrulu, Yargılama, s. 300. 153 Kumrulu, Yargılama, s. 297-298; Karahanoğulları, Vergi Davaları, s. 204. 154 Karahanoğulları, Vergi Davaları, s. 201-203; Yargı kararı ile idari işlem arasındaki temel fark, bunlara karar veren mercii ve karar verilirken izlenen (yargısal-idari) süreç/usul bağlamında ortaya çıkmaktadır. Bkz. Karahanoğulları, Vergi Davaları, s. 201-203. 155 Kumrulu söz konusu çatışma hali açısından aynen şöyle demektedir: “Bu çatışma kaçınılmazdır. Bunun ortaya çıkmaması için iki yol düşünülebilir: Ya tümüyle idari yargı rejiminden vazgeçilir; ya da anılan kısıtlayıcı düzenlemelerden feragat edilir.” Bkz. Kumrulu, Yargılama, s. 298; Ayrıca bkz. Karahanoğulları, Vergi Davaları, s. 203-204.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1