Türkiye Barolar Birliği Dergisi 174. Sayı

209 TBB Dergisi 2024 (174) Abdullah ARIKAN Ancak hemen belirtelim ki, vergi idaresi zamanaşımının dolmasına az bir süre kaldığı ya da iş yükünün yoğunluğu gerekçesiyle, somut tespitlere dayanmaksızın, soyut ve varsayıma dayalı genel ifadelerle matrah takdirine162 gidebilmektedir.163 Böyle durumlarda mahkemenin artık matrah araştırmasına/saptamasına girişmemesi gerekir. Zira idare bu şekilde davranmak suretiyle zaten hukuka uygun hareket etmemiş olmaktadır. Mahkemece bu tespitin ardından matrah saptanması halinde aslında idarece yapılması gereken inceleme ve matrah saptaması doğrudan mahkemece yapılmaktadır. Bu da yerinde olarak mahkemenin idarenin yerine geçtiği eleştirilerine yol açmaktadır.164 Fakat idare somut tespitlere dayalı matrah veya birim değeri saptaması gerçekleştirmiş ise mahkeme saptanan tutarların, dolayısıyla konu unsurunun hukuka uygunluğunu bilhassa bilirkişi incelemesinden istifade etmek suretiyle saptanacak tutarla karşılaştırarak165 değerlendirecektir. Dolayısıyla matrah veya birim değerinin mahkemece saptanmasının zorunluluk taşımadığı mezkûr hallerde de mahkemenin matrah saptamasına yönelmesi değinilen yasak kapsamında görülebilir.166 Fakat yukarıda da değinildiği üzere, dava masrafları yönünden yükümlü aleyhine ortaya çıkabilecek adil yargılanma hakkı ihlallerinin de önüne geçilebilmesi için işlemin tümüyle iptal edilmesinin daha 162 “…Türk vergi sisteminde genel kanaate ve varsayıma dayalı olarak vergilendirme yapılması mümkün bulunmamaktadır. Vergi Usul Kanunu’nda usul ve esasları belirtilen tarh şekilleri uygulanarak gerçek veya gerçeğe en yakın biçimde vergiyi doğuran olayın ortaya çıkarılabilmesi için somut kanıtların ortaya konulması zorunludur.” Bkz. Danıştay 9. Daire, T. 17.06.2019, E. 2015/3859, K. 2019/2597, https://lib.kazanci.com.tr/, (E. T.: 23.05.2024). 163 Vergi mahkemeleri konu unsuruna ilişkin değerlendirmeleri sırasında esasen iki şekilde hareket edebilir. Bunlardan ilkinde, vergi idaresi matrahı somut tespitler çerçevesinde değil de soyut ve varsayıma dayanan genel ifadelere başvurmak suretiyle saptadığı için mahkeme vergiyi hesaplama yoluna gitmeyerek işlemi tümüyle iptal edebilir. İkincisinde ise, ilk ihtimalde sözü edilen durumlarda ya da somut tespitlere dayanan bir matrah saptaması karşısında olması gereken tutarı bizzat kendisi hesaplayarak hüküm tesis edebilir. Bkz. Karahanoğulları, Vergi Davaları, s. 206; Nazalı, https://www.vergidunyasi.com.tr/, (E. T.: 05.05.2024). 164 Bu yönde bkz. Duran, Vergi Davaları (II), s. 73; Bahçeci, Tarhiyat, s. 131 vd. 165 Oral, s. 168. 166 Mehmet Sönmez, “Vergi Davasında Re’sen Araştırma İlkesi ve Yargılama Sürecine Etkisi”, Danıştay ve İdari Yargı Günü 144. Yıl Sempozyumu, Danıştay Yayınları No: 83, Ankara 2013, s. 266-267.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1