Türkiye Barolar Birliği Dergisi 174. Sayı

210 Emlak Vergisi Uygulamasından Kaynaklanan Uyuşmazlıkların Yargısal Çözümünde Karşılaşılan Bazı Hukuki Sorunlar ve Çözüm Önerileri yerinde olduğunu belirtmek gerekir. Tekrarlayacak olursak, konusu parasal bir değer taşıyan idari işlemlere karşı belli bir kısım esas alınarak dava açılamayacağı için,167 vergi mahkemelerince de davacıyı en baştan haksız konuma düşürecek şekilde kısmen iptal ve kısmen ret kararı verilmemesi gerekir. Böylece idari işlemin hukuka aykırı olduğu savıyla dava açacak kimseler haklı olmalarına karşılık belli tutarda dava masrafına katlanma yükü ile karşılaşmamış olacaklardır.168 SONUÇ Emlak vergisi gerek matrahın hesaplanması gerekse tarh ve tahakkuk süreci itibariyle diğer vergilere yönelik genel işleyişten oldukça farklılıklar taşımaktadır. Emlak vergisinin zamanında ve tam bir şekilde idareye intikalini gerçekleştirebilme gayesi ile inşa edilen vergilendirme sürecinin işleyişindeki bu kendine haslık, emlak vergisi uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıkların yargısal çözümünde de kendisini göstermektedir. Öyle ki VUK’un mükerrer 49. maddesinde yargılama boyutuna dair getirilen hükümler İYUK’un vergi davalarının işleyişine yönelik genel düzenlemelerinden farklılık taşımaktadır. Kanun koyucu mükerrer 49. maddeyi öylesine tasarlamıştır ki, yargılama süreci çabuklaştırılmış ve Anayasa Mahkemesi’nce 2012 yılında verilen iptal kararı öncesinde düzenlemenin bütününe takdir işlemlerinin gerçekleştirildiği yıl sonuna kadar uyuşmazlıkların nihayete erdirilmesi düşüncesi egemen olmuştur. Fakat arazi ve arsalar yönünden takdir komisyonlarınca gerçekleştirilen takdirlere karşı dava açabilecek kimseler yönünden kısıtlama getiren hüküm hukuk devleti ilkesi ile hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi’nce 167 İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. Vergi Dava Dairesi’nin T. 01.12.2022, E. 2022/4183, K. 2022/2152 sayılı kararı: “Dava konusu takdir komisyonu kararı… bölünebilir bir işlem niteliğinde bulunmamaktadır.” Bkz. Danıştay VDDK, T. 24.05.2023, E. 2023/1, K. 2023/3, 22.07.2023 tarih ve 32256 sayılı Resmî Gazete. 168 Oral, s. 175-176; Ergin, Emlak, https://www.ekonomim.com/, (Erişim Tarihi: 20.06.2024); Bu durum yukarıda ele alınan Danıştay kararında bir karşı oy muhtevasında şu şekilde dile getirilmiştir: “…Bu tür davalarda takdir komisyonu kararının kısmen iptaline karar verilmesi, davacının hukuka aykırılık iddiasını kanıtlamasına rağmen her durumda kısmen de olsa haksız çıkması sonucunu doğuracaktır. Bunun da davanın kısmen reddi üzerine davacı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilecek olması karşısında, hak arama hürriyetini olumsuz yönde etkileyeceği açıktır.” Bkz. Danıştay VDDK, T. 24.05.2023, E. 2023/1, K. 2023/3, 22.07.2023 tarih ve 32256 sayılı Resmî Gazete.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1