21 TBB Dergisi 2024 (174) Burak TAŞ yeni kanun farklı bir hüküm öngördüğünde bu İBK geçerliliğini yitirecektir ve hatta sonradan yürürlüğe giren kanunun söz konusu İBK’yı yürürlükten kaldırdığını ifade etmesinde dahi gerek yoktur.86 Buna örnek olarak 1412 sayılı CMUK döneminde Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 1962/2E., 1962/1K., 22.01.1962T. sayılı kararında Cumhuriyet savcısının kanun yoluna başvurmada hatasının korunmayacağı benimsenmiştir. Ancak 5271 sayılı CMK m. 264/1 ile kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılmanın, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağı belirtilmiştir. Bu kapsamda gerekçede de aynı yönde bir değerlendirmede bulunulmuştur: “Tasarı, hâkim ve mahkeme kararlarında hukuka aykırılık ve yanlışlık olabileceğini kabul ve bunlara karşı kanun yollarını açık tutarken, Cumhuriyet savcısı dahil başvuru hakkı olanların da mercide veya kanun yolunun belirlenmesinde yanılgıya düşebileceklerini öngörmüş ve bunu karşılamak üzere bu maddeyi getirmiştir. Madde uyarınca, Cumhuriyet savcısının, şüpheli veya sanığın, avukatın, davaya katılanın, yasal temsilcinin veya eşin kabulü gerekli bir kanun yolu istemi salt merciin veya kanun yolunun belirlenmesinde yanılgı nedeniyle, başvuranın hukukunu ihlâl etmeyecek, dilekçe veya tutanağın verildiği merci bunu, zaman yitirmeden, yetkili ve görevli mercie gönderecektir. Cumhuriyet savcılarının yoğun ve ağır bir iş yükü altında bulunmaları nedeniyle yanılgıya düşmeleri olasıdır. Öte yandan, Cumhuriyet savcılarının kanun yolu başvurularının toplum yararına, toplumun hukukunu bozan bir durumun düzeltilmesini sağlama amacına yönelik olduğu ve sanık lehine de başvurabilecekleri düşüncesiyle, bu konuda sınırlama koyan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.1.1962 gün ve 211 sayılı kararını aşmak üzere, madde açık hüküm getirmiştir.” Bu nedenle İBK’nın dayanağını oluşturan kanun hükmünün değişmesiyle İBK’nın da geçerliliğini yitirmesi söz konusu olacaktır. Bunun dışında yalnızca kanunun değişmesi İBK’ların yürürlüğüne etki etmeyecektir. 86 Bkz. Şahin/Öztürk, II, s. 248 (dn 410).
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1