316 Muris Muvazaası Davalarında 5403 Sayılı Kanun’un Uygulanması Sorunu durulmalıdır. Kanun’un 8/F maddesi, ölüme bağlı tasarrufla ilgili bir düzenleme içermektedir. Buna göre “Yeter gelirli tarımsal arazi mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyen ve buna ehil tek mirasçı olduğu anlaşılan mirasçının bu konudaki istem hakkı, ölüme bağlı tasarrufla ortadan kaldırılamaz. Mirastan çıkarma, mirastan yoksunluk ve mirastan feragat hâlleri saklıdır. Birden çok mirasçıda devir koşullarının bulunması hâlinde, kendisine devir yapılacak mirasçı ölüme bağlı tasarrufla belirlenebilir. Belirlenen bu mirasçıya itiraz edilmesi durumunda, ehil mirasçı sulh hukuk hâkimi tarafından belirlenir”. Görüldüğü üzere miras bırakan yapacağı bir ölüme bağlı tasarrufla ehil mirasçının bu konudaki talep hakkını ortadan kaldıramaz.57 Bununla birlikte birden çok ehil mirasçı bulunduğunda ölüme bağlı tasarrufla kendisine devir yapılacak mirasçıyı belirleyebilir. Miras bırakanın ehil mirasçıya yönelik seçimine, diğer mirasçılar tarafından itiraz edilebilmesi mümkündür. Bu durumda ehil mirasçıyı sulh hukuk hâkimi belirlemektedir. Sulh hukuk hâkimi itirazı, belirlenen mirasçının ehil olup olmadığı ile sınırlı olarak değerlendirmelidir.58 Esas yönünden yapılan incelemede tarım arazileri söz konusu olduğunda, 5403 sayılı Kanun’un uygulanması ve amacına uygun yorum yapılabilmesi için muris muvazaasına ilişkin şartların sağlanıp sağlanmadığı da belirtilen kapsamda ayrıca ele alınmalıdır. Tarımın sürdürülebilirliği, tarım arazilerinin tarımla uğraşan, geçimini buradan sağlayan mirasçılar tarafından işletmesiyle mümkün olur. Kanun’un getirdiği ehil mirasçı kriteri tam da buna yöneliktir. Nasıl ki miras bırakan ölüme bağlı tasarrufla birden fazla ehil mirasçıdan birisini belirleyebiliyorsa, sağlar arası işlemlerle de belirleyebilmelidir. Bu noktada, muris muvazaası davalarında miras bırakanın mal kaçırma amacıyla devri yapıp yapmadığı araştırılırken bu hususun da değerlendirilmesi isabetli olacaktır. Bilindiği üzere muvazaanın nitelikli bir türü olan muris muvazaası davalarında miras bırakanın mal kaçırma amacıyla hareket ediyor olması aranmaktadır. İşlemin bedelsizliği, tek başına muris muvazaası sebebiyle tapunun iptali için yeterli değildir. Yargıtay kararlarında özellikle minnet duygusu ile yapılan karşılıksız kazandırmaların mal kaçırma amacını içermediği ve işlem bedelsiz 57 Bu hüküm doktrinde eleştirilmiştir. Yavuz/Topuz, s. 690; Özay, s. 167. 58 Şenol/Uzun-Kazmacı, s. 167, 187.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1