328 Bir Anti-Doping Kural İhlali Olarak Bulunabilirlik Kusurları Amaçlanan hedefe ulaşabilmek için bulunabilirlik kusurularına ilişkin yapılan düzenlemeler,6 ne bis in idem ilkesini ihlal etmez. Aksi halde, doping kontrollerine ilişkin süreç dikkate alındığında, sporcuların müsabaka dışı denetimi imkânsız olacaktır. Sporcu doping kontrollerinden rahatça kaçabilecektir. İkinci olarak da dopingle mücadele kuruluşunun soruşturmadaki yetkilerinin sınırlı oluşu dikkate alınmalıdır. Herhangi bir cumhuriyet savcısı gibi kamu gücü olmayan dopingle mücadele kuruluşları, sınırlı yetkileri ile dopingle mücadele etmektedir. Dopingle mücadelenin bir medeni hukuk ilişkisi temelli olduğunu da hatırlatarak, bu iki husus kapsamında ne bis in idem ilkesinin ihlal edilmediği kanaatindeyiz. Ve belirtmek gerekir ki salt sporcunun menfaatleri değil, sportif düzenin menfaatleri de dikkate alınarak yorum yapılması gerekir. Kural ihlalinin oluşması için gerekli olan ikinci unsur ise doping kontrolünün kaçırılması ve/veya bildirim kusuru işlenmesidir. Sporcu her çeyrek dönemde nerede bulunduğuna ilişkin bilgi vermek zorundadır. Bir yıl dört parçaya bölünmüş ve her üç aylık dönem için bildirim yapma zorunluluğu getirilmiştir. Sporcu herhangi bir doping kontrolü yapılmak istendiğinde, günün belli bir saatinde “altmış dakika” ile sınırlı olarak bulunduğu yerin bilgisini vermelidir. Bu altmış dakika içerisinde belirttiği adreste doping kontrolü için hazır bulunacağını taahhüt etmektedir. Sporcu bu yükümlülüğünü ihlal ederse bulunabilirlik kusuru işlemiş olacaktır. 6 Arbitration CAS 2020/A/7526 World Athletics (WA) v. Salwa Eid Naser & CAS 2020/A/7559 World Anti-Doping Agency (WADA) v. WA & Salwa Eid Naser, award of 30 June 2021 ve CAS A2/2014 Drug Free Sport New Zealand (DFSNZ) v. Kris Gemmell, award of 1 December 2014 kararlarında belirtildiği üzere, bulunabilirlik rejimi, dopingle mücadelede çok önemli olan müsabaka dışı testler için sporcuların yerlerinin belirlenmesini sağladığı için sporda doping uygulamalarını tespit etmenin temel bir yoludur. Ayrıca, doğru yer bilgisi sağlanmasının ve belirtilen süre boyunca bölgede bulunmanın doping suçu şüphesine karşı temiz sporculara fayda sağladığı da bir gerçektir. Söz konusu sistemin sporculara özgürlük veya mahremiyetten fedakârlık getirse de bu, dopingden arındırılmış bir spora katılımın faydalarından yararlanmak için hepsinin ödediği bir bedeldir. Bu nedenle tüm sporcular, sistemin güvenilirliğini ve bütünlüğünü sürdürmek ve temiz sporcuları korumak amacıyla, sporcunun herhangi bir nedenle bulunabilirlik yükümlülüklerine uymadığında sorumlu tutulmalıdır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1