334 Bir Anti-Doping Kural İhlali Olarak Bulunabilirlik Kusurları de, her iki şekilde de değerlendirme yapıldığını görmekteyiz. Standart yaptırımın aşağı çekilmesinde bulunabilirlik kusuruna ilişkin 12 aylık dönemdeki üç bulunabilirlik kusuruna ilişkin tüm koşulların dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiği belirtildiği gibi20 herhangi bir bulunabilirlik kusurunun dikkate alınarak değerlendirme yapılabileceğini de belirtilmiştir.21 Yerelde de bazı Federasyon disiplin ku20 Arbitration CAS 2020/A/7526 World Athletics v. Salwa Eid Naser & CAS 2020/A/7559 WADA v. World Athletics & Salwa Eid Naser, award of 30 June 2021; Arbitrations CAS 2020/A/7528 Christian Coleman v. World Athletics, award of 15 April 2021; Arbitration CAS 2021/A/8391 Andrejs Rastorgujevs v. IBU, award of 26 August 2022; Arbitration CAS 2021/A/8459 World Anti-Doping Agency (WADA) v. Polish Anti-Doping Agency (POLADA) & Jakub Krzewina, award of 17 October 2022. 21 Arbitration CAS 2022/A/9031 Stéphane Houdet v. International Tennis Federation CAS 2022/A/9137 International Tennis Federation v. Stéphane Houdet, award of 2 March 2023 kararında, düenlemelerde sporcunun kusurunun belirlenmesinde üç bulunabilirlik kusurunun birleşiminin veya ayrı ayrı dikkate alınması gerekip gerekmediğini açıkça belirtmediğini belirterek şu değerlendirmelerde bulunmuştur: “Bu soru, her bir bulunabilirlik kusurunun farklı olması ve kendi bireysel kusur derecesini taşıması nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Herhangi bir olayın bulunabilirlik kusuru teşkil etmediği tespit edilirse, o zaman hiçbir ADRV söz konusu olmayacaktır. Üç testi kaçıran bir sporcunun iki testte yüksek derecede hataya sahip olması elbette mümkündür, ancak üçüncüde yalnızca minimum düzeyde hata olabilir. Bu, mümkün olan maksimum indirimi garanti eder mi, yoksa örneğin dört aylık bir indirim (mevcut indirim süresinin üçte biri kadar) veya sekiz aylık bir indirim (genel iki aylık indirimin üçte biri kadar) gibi orantılı bir yaklaşım mı uygulanmalıdır? Bu konu tarafların yazılı beyanlarında ele alınmamış ancak duruşmada taraflarca gündeme getirilmiştir. ITF avukatı, kusuru değerlendirirken Hakemin kaçırılan her testi ayrı ayrı incelemesinin uygun olduğunu belirtti. Sporcunun avukatı bu görüşe itiraz etmedi. Bu yaklaşımın bir mantığı vardır: Eğer bir test durumunda ihmal karinesinin çürütülmesi tüm ADRV’yi ortadan kaldıracaksa, o zaman bir test durumunda çok düşük bir hata derecesi maksimum indirimi garanti edebilir (şunu not ederek: Sporcunun yine de minimum 12 aylık hak mahrumiyeti süresini çekmesi gerekecektir). Ayrıca, kusur derecesinin değerlendirilmesi, belirli bir sonuca yol açan belirli bir dizi koşulla ilgili olguların dikkate alınmasını gerektirir; Üç olayın birleşiminde kusurun derecesini değerlendirmek, analitik açıdan çürük olmasa da çok daha karmaşıktır. Matematiksel olarak orantılı bir yaklaşımın uygulanmasına yönelik bir alternatif, TA.DP’de özel olarak sağlanmamıştır ve bu, taraflardan herhangi biri tarafından da ileri sürülmemiştir. Bununla birlikte, Hakem, ADRV’yi oluşturan üç olaya ilişkin kusurun derecesini değerlendirme yaklaşımının esassız olmadığının bilincindedir. ADRV’yi oluşturan üç kusurun toplamıdır ve sporcunun ADRV’yi işlemedeki kusur derecesinin her üç olaydaki birikmiş kusurun bir sonucu olduğu ileri sürülebilir. Taraflarca belirlenmese de, Hakem, kusurun derecesi değerlendirilirken üç bulunabilirlik kusurunun da
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1