350 Bir Anti-Doping Kural İhlali Olarak Bulunabilirlik Kusurları Sübjektif kriterler arasında sporcunun basit ve düşüncesiz hareketleri de dikkate alınabilir. Sorumluluk hukukunda ihmalin, mutlak eğitim programı sunması ile başlar. Uzaktan eğitim ile denetlenemeyen bir sistemden de mümkün oldukça uzaklaşılmalı ve sporcuların yüz yüze eğitim ile donanımlı olmasını sağlamalıdır. Sporcunun e-postalarına dahi bakmayacak kadar bilincinin oluşmamasından ve kendisine yardım edileceği düşüncesinden uzak olması TDMK’nın eğitim yükümlülüğünü ihlal etiğini göstermektedir. Kendisini soyutlayarak, cezalandırıcı bir kurum olma görünüşünden uzak bir dopingle mücadele komisyonu algısının da ancak sporcular ile el ele yürüyerek, verilecek sağlıklı eğitimler ile mümkün olacaktır. Sporcunun eğitiminin eksik olduğu kanaatine varılmıştır. Sporcudan bugüne kadar alınan numunelerden herhangi bir olumsuz bildirim olmamıştır. Antrenörü de sporcusunun dopinge karşı olduğunu ve mevcut olayın meydana gelmesinde sporcunun kusuru olmadığını belirtmiştir. Annesi ile olan durumu izah etmiştir. Sporcu savunma ve delilleri ile de örtüşmektedir. Sporcu en erken 24 saat içerisinde yer değişikliği bildirimi yapabilir. Ancak annesinin durumundan dolayı annesinin yanında da olmak zorundadır. Bir taraftan da spor hayatını devam ettirmek zorundadır. Eğer değişiklik yapsa kamptan annesinin yanına gittiğinde ne olacak? Gerçekten istisnai bir durumdur. Böyle zor bir durumda sporcunun bırakılması kabul edilemez ve ailevi yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olan bir kişinin bu davranışının kınanması da beklenemez. Burada sporcunun, temelde, özel yaşamın kapsamına giren ve çalışma yaşamında doğrudan yer edinen bireyin kişiliğinin gelişimi ve gerçekleştirilmesi, kişinin maddi ve manevi itibarı ve bu kapsamda mesleki itibarına yönelik ve aile bütünlüğüne yönelik hakkı kapsamındaki menfaati ile sportif düzenin korunması menfaati arasındaki dengenin sağlıklı bir şekilde kurulması gerekir. Sporcunun, makul kabul edilebilecek bir gerekçesi, sporcunun spor hakkı kapsamındaki menfaatinin karşısında sportif düzeni korumaya yönelik disiplin hükmünün ihlaline üstünlük tanımak menfaatler arasında dengesizliğe yol açacaktır. Sporcu numunesinde yasaklı madde çıkmaması veya herhangi bir anti-doping kural ihlali şüphesini oluşturacak bir durumun olmaması, sporcunun davranışının kınanabilir olması, anti-doping kural ihlalleri ile sağlanmak istenen amacın dışına çıkılacağı ve menfaat dengesinin sporcu aleyhine işleyeceği açıktır. Merkezinde insan onuru olan ve kendini bu değer üzerine inşa eden bir toplumda bu ilkelerin göz önünde bulundurulması, anayasal bir zorunluluktur. Hiçbir otorite, bir suçluyu anayasal haklarının zarar görmesine sebebiyet verecek biçimde, suç işlenmesinin önlenmesi amacının bir objesi haline getiremez. Spor yapmanın spor federasyonları dışından neredeyse imkânsız olduğu hususu da nazara alınınca, somut olayda, sporcuya hak mahrumiyeti cezası verilmesinin, mesleğini icra etmesinin önünde büyük bir engel teşkil edeceği, meslek ve itibarını olumsuz etkileyeceği kuşkudan uzaktır. Bu sebeple menfaatlerin sağlıklı bir şekilde dengelenmesi gerekir. Yukarıda bu hak ilişkisinden bahsedilmiştir. Gerçekten sporcunun zor durumda olduğu ve kusuru olmadığı kanaati kurulumuzda oluşmuştur.” Bu karara karşı Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’na itiraz edilmiş ve 2023/61 Esas, 2024/38 Karar, 21.02.2024 Tarihli karar ile sporcuya bir yıl hak mahrumiyeti cezası verilmiştir. Kararda herhangi bir gerekçe bulunmamaktadır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1