367 TBB Dergisi 2024 (174) Mehmet Mert ÖZYILDIRIM TMK m. 772’de, ZGB m. 724 ile paralel olarak, definenin konusunu yalnızca taşınırların oluşturacağı açıkça belirtilmemiş ve eşyanın “değerli şey” niteliğinde olması, define sayılması için yeterli görülmüştür. Ancak buluntunun, mutlaka taşınır eşya olması gerektiği hususu doğrudan doğruya kanun koyucu tarafından belirtilmese dahi Roma hukukundan beri süregelen yerleşik kurallar gereğince hem Türk hem de İsviçre doktrininde definelerin yalnızca taşınır eşyalardan oluşabileceği görüşü benimsenmiştir.15 Bundan ötürü; özüne zarar verilmeksizin bir yerden bir yere kendi gücüyle veya dış bir etki aracılığıyla taşınamayan eşyalar define olarak değerlendirilemez.16 Söz gelimi, mozaik kaplı bir zeminin veya ana taşınmaza bağlı kıymetli taşlarla döşeli sütun parçalarının hukuken define sayılması mümkün değildir.17 Bir taşınırın define olarak nitelendirilebilmesi için mutlaka insan işlemesi sonucu meydana gelmiş olması zorunlu olmamakla birlikte malın; insanlar tarafından kullanılmış ve üzerinde bir zamanlar mülkiyet kurulmuş olması şarttır. Nitekim define, doğada serbest şekilde bulunan vahşi hayvanlar, taşlar, midyeler, istiridyeler veya mercanlar gibi daha öncesinde hiç kimsenin mülkiyetine girmemiş bir mal değildir.18 Bu tür eşyalar, sahipsiz mal (res nullius) niteliğinde olup mülkiyetleri define hükümlerince değil; TMK m. 767-768 hükümlerince sahiplenme (occupatio) yoluyla kazanılır.19 Benzer şekilde, işlenmemiş halde bulunan maden cevherleri ile ham petroller de define sayıla15 Jale Akipek/Turgut Akıntürk/Derya Ateş, Eşya Hukuku, Beta Yayınları, İstanbul, 2018, s. 598; Kemal Gürsoy/Fikret Eren/Erol Cansel, Türk Eşya Hukuku, Ankara Üniversitesi Basımevi, 2. Baskı, Ankara, 1978, s. 683; Kuşçu, Define Arayıcılığı, s. 1095; Eren, s. 515; Paul-Henri Steinauer, Les Droits Réels I, Stämpfli&Cie, Bern, 2019, s. 57. Fransız hukukunda da benzer bir durum söz konusudur. Bkz. Louis Josserand, Cours de droit civil positif français I, Recueil Sirey, Paris, 1938, s. 931. Definenin konusunu yalnızca taşınırların oluşturabileceği hususu, MS. 474 yılından itibaren Roma hukukunda ve modern İtalyan Medeni Kanunu’nda ise şüpheye yer bırakmayacak bir biçimde ifade edilmiştir. Bkz. Erdödy, s. 137. 16 Taşınır eşya; niteliği itibariyle cismani şeyler olup; özünde bir değişikliğe sebep olmaksızın kendi gücüyle veya dış bir güç vasıtasıyla bir yerden bir yere taşınabilen eşyalardır. Lale Sirmen, Eşya Hukuku, Yetkin Yayınları, 8. Baskı, Ankara, 2020, s. 533; Gökhan Antalya, Eşya Hukuku, C. IV/1, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2019, s. 85. 17 Hill, s. 11; Erdoğan, s. 518. 18 Hübner, s. 430; Hill, s. 45. 19 İngiliz hukukunda doğal şeylerin define konusu olamayacağı açıkça öngörülmüştür. Bkz. The Treasure Act 1996, art. 1.2.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1