Türkiye Barolar Birliği Dergisi 174. Sayı

371 TBB Dergisi 2024 (174) Mehmet Mert ÖZYILDIRIM olarak kabul edilemeyeceği görüşündedir.31 Bu noktada, kanımızca çok zaman önce gizlenme şartı hususunda Roma hukuku hükümlerine başvurmak faydalı olacaktır. Roma hukukuna göre, define; kim tarafından veya ne şekilde gizlendiğine dair hafızalarda hiçbir hatıra bulundurmayan (cuius non exstat memoria) ve bu sebeple maliki artık tespit edilemeyen kıymetli şeylerdir.32 Benzer şekilde, Türk hukuku açısından da definenin malikine ait tüm hatıraların ortadan kalktığı bir zaman aralığının geçmiş olması, kanundaki çok zaman önce gizlenme şartının karşılanması açısından yeterli sayılmalıdır. C. Belirli Bir Değeri Haiz Olması TMK m. 772’ye göre; tüm taşınırlar değil yalnızca malikinin bulunmadığı kesin olarak anlaşılan değerli şeyler define sayılmaktadır. Dolayısıyla kanun koyucu tarafından eşyanın belirli bir değere sahip olması gerektiği açık bir biçimde ifade edilmiştir. İlgili maddede kast edilen değer, eşyaya atfedilen manevi değer olmayıp onun ekonomik bir kıymete haiz olması gerektiği ile ilgilidir.33 Bir eşyanın ekonomik değerinin olması, bir diğer ifadeyle parayla ölçülebilmesi için ise yurt içi ya da yurtdışı piyasalarında alım satım değerinin objektif olarak tespit edilebilmesi gerekmektedir.34 Bu bağlamda; ziynet eşyaları, mücevherler ya da kıymetli taşlarla bezenmiş süs eşyaları hukuken bir define teşkil edebilir.35Ayrıca tedavülden kaldırılmış paralar, eski halılar, tespihler, silahlar, sedef kakma, fildişi bezeme veya bağa işlemeli süs eşyaları da koleksiyon değerine sahip olmaları ve TMK m. 723 kapsamına girmemeleri koşuluyla define olarak nitelendirilebilir. D. Malikinin Bulunmadığına Dair Şüphe Olmaması Değerli bir eşyanın hukuki açıdan define olarak ele alınabilmesi için gerekli olan bir diğer şart, eşyanın gerçek malikinin bulunmadığı konusunda şüphe olmamasıdır. Bu şart mevcudiyetini, kanunda geçen “…artık malikinin bulunmadığı kesin olarak anlaşılan değerli şeyler defi31 Bkz. Y. 4. HD, T. 1.10.1932 K. 2436/1708. Karar için bkz. Feyzioğlu, s. 185. 32 Di Marzo, s. 260. 33 Eren, s. 516; Kuşçu, Define Arayıcılığı, s. 1097. 34 Saymen/Elbir, s. 448; Gürsoy/Eren/Cansel, s. 683; Kuşçu, Define Arayıcılığı, s. 1097; Kurtoğlu, s. 387; Feyzioğlu, s. 186; Akipek/Akıntürk/Ateş, s. 598. 35 Saymen/Elbir, s. 449; Akipek/Akıntürk/Ateş, s. 598.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1