Türkiye Barolar Birliği Dergisi 174. Sayı

30 Ceza Hukuku Bağlamında Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararları ve İlgili Sorunlar Doktrinde genel olarak içtihatları birleştirme kararlarının geçmişe yürütülmemesinin, hakkaniyete uygun olmayan durumlara sebebiyet verdiği savunmaktadır.129 Bu görüşe göre yeni İBK, içtihadı değiştirmişse bu durum önceki içtihadın hatalı olduğunu, kanuna aykırı olduğunu gösterir.130 Bu nedenle hatalı bir anlayış sebebiyle lehe olan ve geçmişe yürümeyen İBK uygulaması ile geçmişe yürüseydi verilecek ceza arasındaki farkın bu cezayı çekecek olan hükümlülere nasıl izah edileceği hususu göz ardı edilmektedir.131 Lehe İBK’ların geçmişe yürümesi gerektiğini savunan görüş, İBK’ların geçmişe yürümezlik özelliğinin yine bir İBK ile değil ancak ve ancak kanunla kazandırılabileceğini savunmaktadır.132 Bu görüş İBK’ların kanunla eşdeğer olmamasından hareketle TCK m. 7/2’ye bir ekleme yapılarak kanun ile beraber İBK’lerin de lehe uygulama ilkesine dâhil edilmesi gerektiğini belirtmektedir.133 Aynı yönde diğer bir görüş ise TCK m. 7/1’de yer alan “kanun” ifadesini, “ceza hukuku kaynağı” olarak yorumlayarak içtihatları birleştirme kararlarındaki değişiklikler fail lehine sonuç doğuruyorsa, yeni durumun geçmişe yürü129 Faruk Erem, Ceza Usulü Hukuku, Sevinç Matbaası, 4. Baskı, Ankara, 1973, s. 74; Demirbaş, s. 146; Hakan Hakeri, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Adalet Yayınevi, 22. Baskı, Ankara, 2019, s. 80; Artuk/Gökcen/Alşahin/Çakır ise gerekçe belirtmeden Yargıtay’ın söz konusu karara iştirak etmediklerini belirtmişlerdir. Bkz. Artuk/Gökcen/Alşahin/Çakır, s. 202; Yüce, s. 132-133. İdare hukukunda içtihatları birleştirme kararlarının geçmişe yürümemesine ilişkin eleştiriler için bkz. “mevzuatta, aykırı kararlarla ilgili kişilerin içtihadın birleştirilmesinden ne şekilde yararlanacağına ilişkin düzenleme olmaması sebebiyle lehine karar verilen ilgililer, kararlar kesinleştiği için içtihadı birleştirme kararlarının sonuçlarından yararlanamamaktadır. Adalet ve hakkaniyet böylece hukuki kesinlik ve hukuki istikrara feda edilmektedir. Oysaki adaletin sağlanmadığı durumlarda istikrarlı bir düzenin gerçekleşmesi de mümkün görünmemektedir.” Yıldız Akgül, s. 57-58; 130 Faruk Erem, Ümanist Doktrin Açısından Türk Ceza Hukuku Cilt 1: Genel Hükümler, Sevinç Matbaası, 11. Baskı, Ankara, 1976, s. 141. 131 Erem, s. 141; Önder ise kişilerin kanuna olan saygısının korunması için lehe İBK’ların geçmişe yürümesi gerektiği kanaatindedir. Bkz. Önder, s. 85-86. 132 Gedik/Koç, s. 162. 133 Tulay, s. 2730; Doktrinde Gedik/Koç, kanun değişikliği yerine geliştirilebilecek olan ilkesel bir formül ile de bu yönde bir uygulamanın önünün açılabileceğini savunmaktadır. Bu yolla pozitif hukuk anlayışının tutucu yönünün bir nebze yumuşatılabileceği kanaatindedir. Gedik/Koç, s. 162.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1