Türkiye Barolar Birliği Dergisi 174. Sayı

430 Türev Sözleşmeler Hukuku: Yeni Bir Hukuk Dalı Olabilir mi? IV. TÜREV SÖZLEŞMELER HUKUKUNUN HUKUK DALLARI İÇERISINDEKI KONUMU A. Türev Sözleşmeler Hukukunun Bağımsızlığı Sorunu Dünyadaki türev sözleşmeler düzenlemelerinin tabi olduğu rejimler ele alındığında, genel yaklaşımın türev sözleşmelerin bir sermaye piyasası aracı olarak değerlendirildiği, sermaye piyasası otoritelerinin müdahalelerine açık olduğu ve sermaye piyasası hukuku düzenlemeleri içinde ele alındığı dikkate çarpmaktadır.101 Türev sözleşmelere ilişin uyuşmazlık çözümünün sermaye piyasası otoritesi tarafından belirlenen özel uyuşmazlık çözüm mekanizmaları içerisinde sağlanması da bu duruma delalettir. Bu genel kanı türev sözleşmeler hukukunun sermaye piyasası hukukunun bir alt dalı olarak ele alınabileceği sonucunu doğurmaktadır. Bu konuda bir diğer yaklaşım, türev sözleşmeler hukukunun, menkul kıymetler hukuku gibi kamu hukuku nüfuzu taşıdığı ve finans hukukunun bir alt dalı olduğu değerlendirilmesidir.102 90’lı yıllara kadar türev sözleşmelerin tıpkı menkul kıymetler gibi alım satıma konu olduğu düşüncesi ile bir menkul kıymet olarak değerlendirilmekteydi.103 Ancak türev sözleşmeler de alım satıma konu olmamakla birlikte taraflar sözleşmede karşı tarafa karşı hak ve yükümlülük altına girerek sözleşmeye taraf olmaktadırlar. Bu durum türev sözleşmelere menkul kıymetlerden farklı özellikler kazandırmaktadır. 101 Benzer şekilde menkul kıymetler hukuku içerisinde ele alan yaklaşım için bkz. Proshunin, s. 536. 102 Proshunin, s. 537. 103 2499 sayılı mülga SPK’nın m. 3(b) hükmünde sermaye piyasası araçları menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları şeklinde ikili bir ayrım tercih edilmekteydi. 6362 sayılı SPK ile daha ayrıntılı bir düzenlemeye yer verilerek menkul kıymet olmadığı ortaya konmuştur. Bu konudaki tartışmalar için bkz. Köroğlu, s. 46; Akçaoğlu, s. 63; Ali Paslı, “Türk Hukukunda Menkul Kıymet Kavramı”, Prof. Dr. Hüseyin Ülgen’e Armağan, İstanbul, 2007, Cilt II, s. 1515 – 1575., s. 1566, dp. 122. Türevlerin menkul kıymet olarak kabul edildiği hukuk düzenleri de bulunmaktadır. Vadeli işlem sözleşmeleri ve opsiyonların menkul kıymet niteliği taşıdıklarını kabul edildiği Kanada’nın Alberta Federal Eyaleti uygulaması için bkz. Smith, s. 165 vd. Benzer bir yaklaşım türev sözleşmelerin kıymetli evrak olarak değerlendirilmesi noktasında ortaya çıkmakla birlikte, literatürde bu durum reddedilmiştir. Bkz. Doğan Pınar Bahar, “Vadeli İşlem Sözleşmelerinin Kıymetli Evrak Olarak Değerlendirilmesi Sorunu”, Terazi Hukuk Dergisi, Kasım 2008, 27, s. 37 – 42.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1