34 Ceza Hukuku Bağlamında Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararları ve İlgili Sorunlar Yargıtay’ın bu faaliyeti yasama yetkisinin kullanımı anlamına gelmemektedir. Bu kapsamda İBK’lar oluşturma kapsamında Yargıtay’ın faaliyeti kuvvetler ayrılığı ilkesine de aykırılık oluşturmamaktadır. Bunun dışında içtihatları birleştirme kararları değiştirilemez nitelikte de değildir. Başka bir içtihatları birleştirme kararı ile mevcut içtihatları birleştirme kararının değiştirilmesi mümkündür. Bu nedenle kanaatimizce İBK’lar kendine özgü yapısı olan (sui generis) bir hukuki düzenlemedir. İçtihatları birleştirme kararları hukukun belirli bir alanına müdahale gerçekleştirdiği için Türk hukukunun kaynaklarından birisini teşkil etmektedir. Bu kararlar; Anayasa, kanun, uluslararası anlaşmalar gibi hukukun yazılı kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Doğrudan bağlayıcılık etkisi kapsamında ise İBK’lar hukukun doğrudan (asli) kaynağını teşkil etmektedir. Nitekim İBK söz konusu olduğunda hâkim bu kaynağı doğrudan ve aslen uygulamak zorundadır. Teknik olarak aslen uygulanabilirliklerini korumaları, ancak kanunla veya yeni bir İBK ile yürürlükten kaldırılabilmeleri ve kanun niteliğinde sayılamasalar bile kanun gücüne uygulanırlığa sahip olmaları gerçekliğinde İBK’lar kanunların altına yer almaktadır Doktrinde Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun Hukuk ve Ceza Kurullarınca verilen kararlar arası bağlayıcı olmadığına yönelik görüşler amaca hizmet edici nitelikte değildir. Bu kapsamda bu bölümlerce birbirleri ile çelişkili kararlar söz konusu olursa burada bağlayıcılık tartışmasından ziyade içtihatların Büyük Genel Kurul tarafından birleştirilmesi gerekecektir. Nitekim Yargıtay Kanunu da Hukuk ve Ceza Genel Kurulları İBK’ları arası bağlayıcılık düzenlemesi yapmamıştır. Büyük Genel Kurulunun birleştirdiği içtihatların daireler ve kurulları bağlayacağı düzenlenmiştir. Doktrinde genel olarak içtihatları birleştirme kararlarının geçmişe yürütülmemesinin, hakkaniyete uygun olmayan durumlara sebebiyet verdiği savunmaktadır. Lehe İBK’ların geçmişe yürümesi gerektiğini savunan görüş, İBK’ların geçmişe yürümezlik özelliğinin yine bir İBK ile değil ancak ve ancak kanunla kazandırılabileceğini savunmaktadır. Bu görüş İBK’ların kanunla eşdeğer olmamasından hareketle TCK m. 7/2’ye bir ekleme yapılarak kanun ile beraber İBK’lerin de lehe uygulama ilkesine dâhil edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Aynı
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1