Türkiye Barolar Birliği Dergisi 174. Sayı

453 TBB Dergisi 2024 (174) İrem YAYVAK NAMLI metninden anlaşılacağı üzere, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesinde genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirlenmiş olup, aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit bölünerek uygulanır. Bu durumda 4857 sayılı İş Kanunu, tarafların anlaşarak, haftalık çalışma süresini haftanın günlerine günde 11 saati aşmamak ve 24 saat kesintisiz hafta tatili kullandırmak koşuluyla, farklı şekillerde dağıtma imkânı getirmiştir. Bunun için aranan şart, çalışma süresinin haftanın iş günlerine farklı şekilde bölünebilmesi için tarafların anlaşmasıdır. Böyle bir anlaşma olmadıkça haftalık azami çalışma süresi iş günlerine eşit olarak bölünerek uygulanır.19 Bu sürelerin üzerinde çalışılması halinde ise İş Kanunu m. 41 ve devamında düzenlenen fazla çalışma hükümleri devreye girer. İş Kanunu’ndaki düzenlemeden yola çıkıldığında, haftalık azami 45 saatlik çalışma süresine uymak şartıyla, işçi ile işveren aralarında anlaşarak haftalık çalışma süresini daha farklı kararlaştırabilirler. Fakat İş Kanunu’nda yer almasa da Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 4. maddesinde günlük çalışma süresinin her ne şekilde olursa olsun on bir saati aşamayacağı belirtilerek, günlük azami çalışma süresi sınırı nispi emredici şekilde belirlenmiştir. Dolayısıyla haftalık çalışma süresi ister haftanın iş günlerine eşit olarak bölünsün ister farklı bir bölünme yapılması konusunda anlaşma yapılsın, günlük çalışma süresi en fazla on bir saat olarak uygulanabilir. Kısacası İş Kanunu’nda yer alan maddenin lafzından azami haftalık çalışma süresinin kırk beş saat altında belirlenebilmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim madde metni “genel bakımdan” ifadesi ile başlamaktadır.20 Örneğin, yer altı maden işleri için kanun 19 Münir Ekonomi, “Teknolojik ve Ekonomik Gelişmeler Karşısında İş Hukukunda Yeni Yaklaşımlar”, Kamu ve Özel Kesim İşletmelerinde Yönetimin Beşeri Yönü ve Endüstriyel İlişkiler Sistemimiz, İstanbul 1986, s. 192 vd.; Öner Eyrenci, “İş Sürelerinin Esnekleştirilmesi ve Türk İş Hukuku”, Münir Ekonomi 60.Yaş Armağanı, Ankara 1993, s. 231 vd.; Devrim Ulucan, “AB Ülkelerinde Esnek Çalışma ve 4857 Sayılı İş Kanunu’nda Yer Alan Esnek Çalışma Düzenlemeleri” Mercek, Temmuz 2003, s. 60 vd.; Çelik/Caniklioğlu/Canbolat/Özkaraca, s. 716 vd.; Süzek, s. 801; Gülsevil Alpagut, “AB’de Güvenceli Esneklik ve Türkiye’deki Yasal Düzenlemeler”, TİSK Akademi, 2008/1, s. 7 vd.; Astarlı, s. 271 vd.; Gaye Burcu Yıldız, “Güvenceli Esneklik ve 4857 Sayılı İş Kanunu”, Prof. Dr. Sarper Süzek’e Armağan, C. 1, İstanbul 2011, s. 203 vd.; Gaye Baycık, “Çalışma Sürelerinde Güvenceli Esneklik Uygulamaları”, Prof. Dr. Ali Rıza Okura Armağan, İstanbul 2014, s. 223 vd. 20 Çelik/Caniklioğlu/Canbolat/Özkaraca, s. 715.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1